AHMET TÜRK NE KADAR TÜRKSE LATİN HARFLERİ DE O KADAR TÜRK'TÜR

AHMET TÜRK NE KADAR TÜRKSE LATİN HARFLERİ DE O KADAR TÜRK'TÜR   Türkçe, Kur'ân ve Hadîs menşeli itikadî bir dildir

AHMET TÜRK NE KADAR TÜRKSE LATİN HARFLERİ DE O KADAR TÜRK’TÜR

 

Türkçe, Kur’ân ve Hadîs menşeli itikadî bir dildir. Türkçe'nin İslâm harflerinden başka bir yazı ile imlâsı ve ifadesi mümkün olmadığı için Kur’ân harflerine rücu etmemiz, lisanımızın geleceği ve selâmeti cihetiyle artık elzemdir. Halis muhlis Türk yazısı olan bizim harflerimize “Arap harfleri” denmesi Kur’an düşmanlığı, Türk düşmanlığı -bu ikisi de aynı kapıya varır- sebebiyledir. Bütün İslâm âleminde, ‘’Kur’an Mekke’de indi,Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı.’’ denilir.  Bizim hattatlarımızın üstüne dünyada hattat yoktur. Yazı alemdir. Yani kullandığınız elifba(alfabe) dininizi, milliyetinizi belirtir. Kiril alfabesi kullanmayan bir Rus düşünülemeyeceği gibi Kur’an harflerini alfabe olarak kullanmayan bir Türk de düşünülemez.

 

Yazının dini ve milliyeti gösteren bir alem(işâret, alâmet, nişan, sembol) olduğu düşüncesine insanlar günümüzde yabancı fakat harf inkılabının yapıldığı dönemde yaşayan insanlar alfabe değiştirmenin medeniyet değiştirmek manasına geldiğini biliyorlardı. Harf inkılabına sert muhalefetiyle bilinen Ord.Prf.Dr. M.Fuat Köprülü "...İptidai milletler istedikleri gibi bir elifba(alfabe) alabilirler. Fakat kültür sahibi milletlerden en ufak bir kelimenin imlasını değiştirmek bile imkansızdır. Çünkü onda asırların hatırası mevcuttur..." diyerek harf değiştirmenin ancak yamyam Afrikalı kabileler için mazur görülebilecek bir şey olduğuna işaret etmekteydi.Zaten Darülfünun'da edebiyat tarihi dersi veren Fuat Köprülü '' eski yazı bilmeyen benim dersime gelmesin'' diyordu. Alfabe ve Dil Encümenlerinde ve Türk Dil Kurumunda görev yapmış olan Ragıp Hulusi Özdem Harf İnkılâbının asıl sebebinin eskimez yazımız olan Kur'an harflerinin elverişsizliği değil ,sırf İslâmdan tecerrüd (sıyrılma) ve Batılılaşma olduğunu açıkça şöyle beyan ediyordu: ''Yazı ve imlânın değiştirilmesinin hakiki sebebi,medeniyet yolumuzu değiştirmek,yani Türklüğün inkişafına engel olduğu kabul edilen an'aneci İslâm-Şark çevresinden kurtulmaktı. Bu değiştirilen eski yazının bilhassa kısalık ve görünüşlülük itibariyle yenisinden üstün olduğu bilinmiyor değildi;fakat,-tanınmış dilcimiz Sayın Cevat Emre'nin (...) söylemiş olduğu gibi-yeni yazı eskisinden kat kat güç olmuş olsaydı bile,alınması zaruri idi.''

 

Latin harflerini ilk defa İkinci Viyana Kuşatması’ndan sonra hristiyan takvimine(miladi takvim) göre 1699’da imzalanan Karlofça Antlaşması’nda, yani ağır bir yenilgiden sonra kullandığımızı hatırlarsak Latin harflerinin Türkler için ne ifade ettiğini daha iyi anlayabiliriz. Ecdadımızın  “üç buçuk harfli Firenk yazısı” diye tesmiye ettiği Latin harflerini ‘’Türk harfleri’’(!) olarak isimlendiren bizlerin  Latin harflerinin ancak Ahmet Türk kadar Türk olabileceğini artık  idrak etmemiz gerekir.

Bülent MURABIT

murabit0707@hotmail.com