ALLAH'IN İPİ (DİNİMİZE) SIMSIKI SARILMA VE BİRLİK BERABERLİK İÇİNDE OLMA, DOST SEÇİMİNE DİKKAT ETME. (1)

ALLAH'IN İPİ (DİNİMİZE) SIMSIKI SARILMA VE BİRLİK BERABERLİK İÇİNDE OLMA, DOST SEÇİMİNE DİKKAT ETME

ALLAH’IN İPİ (DİNİMİZE) SIMSIKI SARILMA VE BİRLİK BERABERLİK İÇİNDE OLMA, DOST SEÇİMİNE DİKKAT ETME. (1)
Kıymetli Okurlarımız!
Günümüzde Müslümanların üzerine her zamankinden daha fazla gidilmektedir. Bizi bir arada tutan değerlerimiz ayaklar altına alınmaya çalışılmakta ve Müslümanlar kopmuş bir tespihin taneleri gibi etrafa saçılmaktadır. Medeniyetin merkezi olarak kabul edilen batı Müslümanlara kin tutmakta savaş mağduru olan Müslümanları kapılarından kovmakta ve tahammül edememektedir. Böyle bir ortamda dinimize daha çok sarılmalı ve bütün farklılıklarımıza rağmen birbirimizi kabullenmeli ve gerçek dostumuzun din kardeşlerimiz olduğunu akıldan çıkarmamalıyız. Bu bağlamda Rabbimizin bize çok önemli olan Ali İmran suresi 103.Ayet-i Kerimesini inceleyip sizlerle paylaşalım istedik.
İnsanlar, dostlarını ve arkadaşlarını kendi karakterlerine benzer, hayat anlayışlarına uygun, ortak noktalarının çok olduğu ve anlaşabilecekleri insanlardan seçerler. Bunun doğal bir sonucu olarak, belli anlayışları paylaşan insanların birbirleriyle kaynaştıklarını görürüz. Namuslu, dürüst insanlar, yine kendileri gibi namuslu, dürüst insanlarla arkadaşlık eder; kötülerle dostluk kurmazlar. Ahlaksız, suça eğilimli kişiler de, namuslularla değil, kendileri gibilerle ilişki içindedirler.
Tüm insan karakterlerinin içinde, Allah'ın hoşnut olduğu tek insan grubu olan müminler ise, Allah'ın isteği üzerine, yaratılışlarına da uygun olarak birlik olmalıdırlar. Allah, inananlar arasındaki birlik ve beraberliğin önemini ayet-i Kerime’sinde şöyle bildirmiştir:
“Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar.” (Al-i İmran Suresi, 103)
Ömer Nasuhi BİLMEN hocamız bu ayeti şöyle tefsir etmiştir:(Seleştirerek yazıyorum) ‘’ Ey Müslümanlar!. (Hepiniz) bir cemiyet halinde (Allah Teâlâ'nın ipine) Kurân-ı Kerim'e, İslâm dinine, ibâdet ve itaate veya cemaati müslimine (sımsıkı sarılınız) hepiniz onun hükümleri, gereği dairesinde hareket ediniz, sakın ayrılığa düşmeyiniz (Ve birbirinizden ayrılmayınız) birbirinize arka çevirmeyiniz, birbirinizi düşman kabul etmeyiniz, Bu mübarek ayetler, bizim hal ve hareketimizi şöyle belirtiyor:
1- Biz Müslümanlar için gereken, bizimle din birliği olmayan kimselerin dinimiz ve milletimiz hakkındaki yanlış sözlerine iltifat etmeyelim, aramızda ihtilâf ve ayrılık meydana getirecek sözlerine, tavsiyelerine kıymet verip dinlemeyelim.
2 - Biz Müslümanlar kendi aramızda birlik ve beraberlik dairesinde yaşayalım, dayanışmada bulunalım, birbirimize elden gelen yardımlaşmayı yapalım, nifak ve bozuşmadan, düşmanlık ve rekabetten kaçınalım.
3 - Biz Müslümanlar her hangi müşkil bir mesele karşısında kalınca Kurana, hadisi şeriflere, âlimlerin görüş birliğine (İcma) müracaat edelim. Dünyevî ve uhrevî hayrımızı onlardan bekleyelim. Bütün mukaddesatımıza hürmetten asla ayrılmayalım. Takva sahibi olalım. Takva: Günahtan sakınmaktır, vacipleri ifa, haramlardan sakınmaktır. Cenâb-ı Hak'kın emirlerine ve yasaklarına riayettir, Dergâhı ulûhiyetten uzaklaştıracak şeylerden kaçınmaktır. Yüce Allah'ın cezalarından sakınmaktır. Hak Teâlâ Hazretlerinden korkmaktır, gayri meşru şeylerden sakınmaktır. İbni Mes'ut hazretlerinden rivayete göre takva, itaat edip âsi olmamaktır, zikredip unutmamaktır.

Ayette de görüldüğü gibi birlik içinde olmak, Allah’ın Kuran'da emrettiği bir ibadettir. Allah, diğer bir ayetinde de iman edenlerin birlikte olmalarını ve gaflet içindeki insanlara uymamalarını emretmektedir.:
(devamı haftaya) Allah'a emanet olunuz)