BAYRAM

                                                       BAYRAM            Merhaba sevgili okurlar; Rahmet ve bereket ayı Ramazanı en güzel şekilde ihya etmeye çalışıp uğurladık

                                                       BAYRAM

           Merhaba sevgili okurlar;

Rahmet ve bereket ayı Ramazanı en güzel şekilde ihya etmeye çalışıp uğurladık. Biraz garip, hüzünlü, alışılmışın dışında bir bayrama “Merhaba” dedik. Bu bayram hiç birimizin bildiği gibi değil elbet. Eskiden bayramda kapılar çalınıp, konu komşu bir güzel sarılıp, kucaklaşıp, uzun uzun masalar kurup, güle oynaya, etrafta koşuşturan çocuk sesleri ile kutlarken; şimdi biraz daha sesiz, sakin, evlerimizde uzaktan uzağa kutlayacağız.

         Ama olsun yine biz dilimizde bin bir şükür ile karşılayalım bayramımızı. Yapamadıklarımıza değil de yaptıklarımıza odaklanalım. Mesafeler olsa da aramızda sevdiklerimizle, gönüller bir olsun deyip daha bir sıkı sarılalım yanı başımızdakilere. Yine erken uyanın bayrama sabahı. Camilerimiz dolup taşmasa da bu bayram, biz evimizde bolca şükür secdeleri yapalım. Geçmekte olduğumuz zorlu süreçten, daha idraklı, içe yönelmiş, derslerimizi alıp devam edelim hayata. Bırakın bir bayram alacaklı olsun ömrümüz.

       Evdeyiz kapımız çalınmayacak diye öyle boş boş oturmak yok haaa bilesiniz. Ünlü psikiyatri hekimi Kemal Sayar’ın dediği gibi “Sosyal mesafeyi artıralım ama duygusal mesafeyi, kalpten kalbe gidene yolu kısaltalım. Zorlu zamanlarda; yakınlığın, dostluğun, samimiyetin gücüne ihtiyacımız var. Her insan fıtrat olarak güzel bir çift söze, yumuşak bir bakışa, tebessüme, tatlı bir ses tonuna muhtaçtır. “

       Ehh nede olsa insanız hepimiz değil mi? İşte o vakit bu bayramı en renkli haliyle, evlerinize sığdırma zamanı. En çokta gözümüzün nuru evlatlarımız için yapalım bunları çünkü en çok onların ihtiyacı var.

       Bayram demek, çocuk demek gibi san ki. Onun için neşelerini, kahkahalarını, bayramlıklarını eksik etmeyelim kuzuların. Yine bayram klasiği evler, dip, köşe, bucak temizlensin. Tatlılar yapılsın, bayramlık kıyafetler özenle ütülenip bayram sabahı heyecanla giyilsin. Bayram telaşı eksik olmasın evimizden. Kimse çalmasa da kapımızı şekerler yerini alsın salonun başköşesin de. Çocuklar için mendillere bayram harçlıkları konulsun. Büyük bir mutluluk ile bayram sabahı kahvaltısı kahkahalar eşliğinde uzasın gitsin. Birbirimizin gözlerine daha çok bakalım. Evlatlarımıza çocuklukta ki bayram anılarımızı anlatalım. Hani o sokaklarda, ellerimizde poşetler ile bayram şekeri topladığımız günler var ya, onlardan bahsediyorum. Ha bir de sahip olduklarının kıymetini daha iyi anlasınlar diye, bayramdan bayrama alınan ayakkabılarımızı, kıyafetlerimizi mutlulukla nasıl kucağımıza alıp yattığımız günleri de es geçmeyin olur mu?

      İşte böyle hep birlikte uzayıp gitsin bayrama sohbetleri. Sonra empati yapalım bolca bu bayram.

      Bayramı hasta yataklarında karşılayan, gideceksin kimsesi olmayan, kapısı hiçbir bayram çalınmayan, insanları düşünelim ve başkalarının da acısına ortak olalım.

        Amerika’nın en değerli aydınlarından biri olan, romancı ve deneme yazarı, insan hakları savunucusu, Susan Sontag” Başkalarının Acısına Bakmak” adlı  kitabın da şu sözleri beni derinden etkilemişti. “şimdi yeri gelmişken, tamda empati’den bahsetmişken sizlerle paylaşmak isterim.

“Bizden ya da bizden olmayanlara karşı bir sempati besleyemezsek nasıl insanlar oluruz?

En azından bazı anlarda kendimizi unutmayı başaramazsak nasıl insanlar oluruz?

Yaşadıklarımızdan ders çıkarmayı bilmesek nasıl insanlar oluruz?

Ya affetmeyi bilmezsek?

O zaman olduğumuz dan başka bir şey haline gelmez miyiz.”

       Evet. İşte insanlığın büyük bir bölümü uzun zamandır başkalarının acısına bakmayı unutmuştu. Corona süreci bize bunu yerinden hatırlattı. İnsanlar bu süreçte kendileri ile birlikte, hayatın anlamı sorgulamaya ve yüzlerini ruhlarının dipsiz kuyularına döndürüp, başkalarının acısına da yeniden hissederek bakmayı öğrendi.

      Tamda bu hislerle bu bayramı daha bir anlamlı, idraklı, empati yaparak fakat neşemizden ve sevincimizden olmadan evlerimizde şeker tadında geçirelim.

      Yitirdiğimiz canları sevgi ve saygı ile anarak, iyileşmeyi bekleyen hastalara şifa dileyerek, başkalarının da acılarına bakmayı sürdürerek, başta tüm sağlık çalışanlarının ve ülkemin güzel insanlarının bayramını kutlar, büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin de gözlerinden öperek şeker tadında bayramlar dilerim...

Zehra Yıldırım