BİR ÖLÜR BİN DOĞARIZ

  'Kardeşim, senden ricamdır bana bir şey olana kadar sende saklı kalsın

 

“Kardeşim, senden ricamdır bana bir şey olana kadar sende saklı kalsın. Kardeşim bu savaş haç ile hilalin, iman ile inkar’ın, hak ile batılın, küfür ile tevhidin savaşıdır. O yüzden anneme, babama, kardeşime Nur’a söyleyin üzülmesinler kesinlikle. Hayatlarının geri kalanını rahat geçirsinler anneme o istediği evi alsınlar. Dua etsin arada bir üzülmekle hayatını bitirmesin.

                Babam’da , Beyza’da haklarını helal etsin üzülmesinler.

Nur’a söyleyin ben ona doyamadım. Ama eğer gidersem hakkını helal etsin. Üzülmesin öbür tarafta birbirimize kavuşacağız inşallah. Beraber planladığımız gezilecek yerleri gezsin, benim yasımı tutmakla ömür geçirmesin. Aileme iyi baksın. Beni Safranbolu’ya gömsünler kardeşim.

                Babamlara söyleyin devletin bağladığı aylığın yüzde 10’u yine Zehra teyzenin oraya versinler. Hakkınızı helal edin.

                                                               AFRİN ŞEHİDİ BİLAL AKPINAR’ın 30 OCAK 2018 TARİHLİ VASİYETİDİR.

                “Kavuşmayı beklerken boş kaldı kucaklar

                Gecenin karanlığını delerken kurşun

                Gönülde isyanlar geçit vermez kurallar

                Yanar türlü ocaklar,

                Toprağa düşen goncalar,

                Bağrını döven analar,

                Gündüzü kurutanlar,

                Bilmezler ki bugün savaş var deseler,

                Şehit Mehmetçikler

                Topraktan çıkıp savaşacaklar.”

                               “Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor.

                               Bir hilal uğruna Ya Rab ne güneşler batıyor.”

                “Bugün güneşi esirgemiyorsa gökyüzü, birileri yaşadığınız günlerin bedelini ödediği içindir”.

Ölümün soğuk nefesini yüreğinde hissederek, bilerek, bekleyerek, yazılan bu satırlar hepimize ders olsun. Ölürken bile arkada kalan sevdiklerini düşünmek, bu denli cesaretle ölüme meydan okumak ancak yiğit TÜRK askerine yakışır.

                Bugün eğer sevdiklerimiz yanı başımızda güvendeler ise, çocuklar özgürce koşabiliyorsa sokaklarda, huzur ile her seher vakti başlar eğilebiliyorsa seccadeye, beşikte rahat uyuyorsa bebeler, alabildiğine dalgalanıyorsa gökyüzünde nazlı nazlı bayrağımız gencecik fidanlar bedenleriyle ödediği için bedelini.

                Sevdiğine doyamadan, bebeğini kucaklayıp cennet kokusunu içine çekemeden, annesinin toprak kokan nasırlı ellerini öpüp helallik isteyemeden, babacığının gözlerine son bir defa bakama’dan  vatan için, bayrak için, iman için Türk esir olmaz deyip varlığını bu topraklara feda eden kahraman TÜRK askeri borçluyuz sana.

                Hem de öyle bir borç ki bu ne yapsak nafile ödenmez!.. Sevdiklerinin yüzüne her baktığımızda katlanır ruhumuzun ateşi. Anneciğinin nur yüzüne çizgi çizgi olup oturmuşsun da, dilinden dökülen sözler saplanır yüreğimize ‘Bir oğlum değil bin oğlum olsa feda bu vatana’. Sevdiğinin, yârinin, yareninin gözlerindeki ışığı, bedeninden ruhunu alıp götürmüşsün de dimdik durur karşımızda ‘Ne mutlu ki bana şehit karısı oldum ‘der. Biricik evladının sesindeki neşeyi, içinden BABAM geçen cümleleri alıp gitmişsin. Babacığı’nın göz kenarlarına bin damla yaş olup oturmuşsun da lakin; “Ağlamaz oğlu Peygambere komşu olan der ve susar”. Yerde biz utanırız gökte melekler.

                Nasıl bir yüktür ki bu dayanamaz bir ananın feryadına gökyüzünde şimşekler çakar bulutlar bırakır usulca toprağa gözyaşlarını.

                Gökte melekler ağlar yerde biz

                Sen ölüme giderken bile bu denli gözü pek bu denli asil. Söyle damarlarında dolaşan asil kandan mıdır bu yiğitliğin. Soyun “Benden eğerimi isteyin vereyim, atımı isteyin vereyim, çadırımı isteyin vereyim, hiç kimse vatanımdan bir karış toprak istemesin vermem, veremem diyen Mete Han’a dayandığı için mi? Kahramanlık destanları yazarsın kuş uçmaz kervan geçmez dağlar da. Sen ne yiğit askersin arşı bile kıskandırıyor gidişin. Elbette ilk değilsin daha nice yiğitler suladı bu toprağı kanlarıyla. Vasiyetin de dediğin gibi “Bu savaş hac ile hilalin, hak ile batılın, iman ile inkar’ın, tevhit ile küfrün savaşıdır. ”Bütün dünya bir olup gelse bile üstümüze değil mi ki damarlarımızda dolaşan kan asil Türk kanı, değil mi ki özgürlüğün sembolü olmuşuz tarih boyunca nafile bekler açgözlü sırtlanlar. Bizde bu iman gücü olduğu müddetçe, vatanımızın her köşesinde dalganır ay yıldızlı bayrağımız her daim özgürce. Biz “ Bebem anasız yaşar ama vatansız yaşayamaz” deyip üç aylık bebeğini beşikte bırakıp cepheye koşan Nene Hatunun torunlarıyız.

                Analarımız kızlar doğurur gelin eder kına yakar ellerine.

                Analarımız yiğitler doğurur kına yakar kurban eder bu toprağa.

Ey yiğit oğlu yiğit, Mehmet Akif’in dediği gibi;

“Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

“gömelim gel seni tarihe “desem sığmazsın.

Ey şehit oğlu şehit istemem benden makber,

Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber.”

ŞEHİT Mİ DÜŞTÜ ASKER CENNET KOKTU’da her yer.

HOŞÇAKALIN…Haftaya görüşmek üzere.