DEMOKRASİ, MEDENİYET, İNSANLIK JAPON MİLLETİ VE İNSALIĞIN ALACAĞI DERS 

'GÜZLE KÖŞKÜNDEN ESİNTİLER

“GÜZLE KÖŞKÜNDEN ESİNTİLER.”  

DEMOKRASİ, MEDENİYET, İNSANLIK JAPON MİLLETİ VE İNSALIĞIN ALACAĞI DERS 

İnsanoğlunun bulduğu idare ve siyasî sistemler içersindeki en önemlisi; “Demokrasidir.”  Ama bu ülkede uzun zaman “Demokrasinin” İslamiyet’e uygun olup olmadığı tartışıldı. Hâlâ da bu konuda kafası net olmayanlar var maalesef.  “Medeniyet” konusunda da aynı yanlış anlama var ve  bazı kafalarda devam ediyor.

Hâlbuki dinimiz; ilim, hukuk, adalet, doğruluk, fedakârlık ve medeniyeti va’z edendir. Getiren koyandır. Bunları kabul eder ve sahiplenir. İslâmiyetin özünde her türlü nimet ve meşru sistem vardır. Dinde olmayan, haramlardır. Yani; müstehcenlik, alkol, hırsızlık, arsızlık, hile, yalan, zina, katl, diktatörlük… vb

Fazilet, doğruluk, asalet, demokratlık, nezaket, insanlık, gerçek medeniyet İslâmın öz malıdır. Bunun çok iyi tahlil edilip kabullenilmesi gerektir. İslâmın özünde olan medeniyet kavramı için Bediüzzaman’ın çok orijinal bir tespiti vardır. Bu konuda, Divan-ı Harbi Örfi, SH.80 kitabında şu önemli tespiti vardır.

“Zünub ve mesâvî-i medeniyeti, (medeniyetin günahlarını) hudud-u hürriyet (hürriyet hududuyla) ve medeniyetimize girmekten seyf-i şeriatla (şeriatın kılıncıyla) yasak edeceğiz. Tâ ki, medeniyetimizin gençliği ve şebabeti, zülâl-i aynü'l-hayat-ı şeriatla (şeriat hayatının aynı safiyetiyle)  muhafaza olsun. Kesb-i medeniyette (medeniyeti kazanmada)  Japonlara iktida (uymak) bize lâzımdır ki, onlar Avrupa’dan mehasin-i medeniyeti  (medeniyetin güzelliklerini) almakla beraber, her kavmin mâye-i bekası (asıl mayası) olan âdât-ı milliyelerini muhafaza ettiler. Bizim âdât-ı milliyemiz İslâmiyette neşvünema (hayatlandığı) bulduğu için, iki cihetle sarılmak zaruridir.”

Özetle Japon Milletinin Avrupa medeniyetini nasıl aldıkları, milli kültür ve yapılarıyla bugünkü teknolojik gelişmeyi nasıl yakaladıkları anlatılmaktadır. Bu güzel örneğin her millete uyacağı tespit ve teşvik yapılmaktadır.

Hıristiyan değiller. Musevi değiller. Müslüman değiller. Peygamberleri yok. İlâhî kitapları da yok. Ama inandıkları insani ve medenî değerler ile bütün dünyaya ders vermeye devam ediyorlar. İnsan olmanın, medeni olmanın,  gerçek akıl ve mantığı kullanmanın çok başka bir şey olduğunu bütün dünyaya ilan etmekteler. Son yaşanan tsunami faciasından sonra Japonların örnek davranışları tespit edilmiş ve tespit edilen on temel ilke aşağıdaki gibi şöyle sıralanmış:

    AĞIRBAŞLILIK: Hiçbir dövünme ya da aşırı hareketlerle ızdırap ifade etme görüntüsü olmamış. Üzüntünün kendisi yüceltilmiş.
    2. ONUR; Su ve yiyecek kuyruklarındaki disiplin. Hiçbir kaba söz ya da sert el kol hareketi olmamış. Sakinlikleri övgüye değer bulunmuş.
    3. YETENEK; İnanılmaz mimarileri. Binalar sallanmış ama yıkılmamış.
    4. ERDEM; Herkes bir şeyler alabilsin diye, insanlar sadece o anda ihtiyaçları olanları almışlar, karaborsa olmamış.
    5. DÜZEN: Hiçbir dükkânda yağmalama olmamış. Yollarda korna çalmak, sollama olmamış. Hep anlayışlı tavırlar sergilenmiş.
    6. FEDAKÂRLIK: Elli çalışan, deniz suyu pompalamak için nükleer reaktörlerin içinde kalmış. Bu fedakârlığın karşılığı nasıl ödenebilir ki!?
    7. DUYARLILIK; Lokantalar fiyatlarında indirim yapmış. Korunmayan bir bankamatiğe hiç kimse saldırmamış. Güçlüler zayıflara bakıp yardım etmiş.
    8. EĞİTİM; Yaşlılar ve çocuklar dâhil herkes ne yapacağını tam olarak biliyormuş. Aynen de yapmışlar.
    9. MEDYA; Bültenlerde kendilerini mükemmel bir şekilde dizginlemişler.
    10. VİCDAN; Bir mağazada elektrikler kesildiğinde, insanlar aldıkları şeyleri tekrar raflarına koyup sessiz bir şekilde mağazalardan  çıkmışlar.
           Bu ülke böyle feci ve dev bir afete uğramışken Japon vatandaşların bu medenî, insanî, vicdanî tavır ve davranışlarından dünyanın alacağı çok ders var. Darısı bizim ve insanlığın başına!

Bütün dostların ve alemi İslam’ın Üç aylarını ve mübarek Regaib Gecesini tebrik ediyor, İslâm alemi, ülkemiz ve İnsanlık ailesine saadet, barış ve huzur getirmesini niyaz ediyorum.