'Doğa harikası Alara Çayı'nı şişeleyip satma peşindeler'

Gündoğmuş'un Kayabükü sınırlarında bulunan Uçansu Şelalesi'ni de içine alan Alara Çayı ve Küçükçay üzerinde planlanan 8 HES'ten 2'si olan Hayat 1 ve Hayat 2 Regülatörü ve HES projesiyle ilgili mücadel



Gündoğmuş’un Kayabükü sınırlarında bulunan Uçansu Şelalesi’ni de içine alan Alara Çayı ve Küçükçay üzerinde planlanan 8 HES’ten 2’si olan Hayat 1 ve Hayat 2 Regülatörü ve HES projesiyle ilgili mücadele sürüyor. 2009’da başlayan mücadelede köylülerin davaları kazanmasına rağmen tuhaf sebeplerle kararlar bozulmaya başlanmış. Antalya 1’inci İdare Mahkemesi’nin, HES projeleri için verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ raporunun iptaline yönelik kararı, Danıştay 14’üncü Dairesi tarafından geçen temmuz ayında bozuldu. Antalya 1’inci İdare Mahkemesi, Danıştay’ın bozma gerekçesi doğrultusunda karar vererek, bölgede yeniden bilirkişi heyeti tarafından keşif yapılması yönünde karar aldı. 16 Mart’ta yeni bir keşif olacak, yurttaşlar ona hazırlanıyor. Bilirkişilerin iktidarın istediği şekilde seçildiğine dair kaygıları var.
AKLA MANTIĞA AYKIRI
İktidar ile ilişki kurmuş olan firmalar Alara Çayı’nı borulara sokup şişeleyip satmak istiyor. Uzmanlara göre bu çay üzerinde enerji üretme olanağı yok. 8 kilometrelik çaya 8 HES yapılacak. Birinden çıkan suyu bir diğer firma kullanacak. Halk, Alara Çayı’nda suyun borulara girmesine karşı çıkıyor. BirGün olarak bölgede yaşayan halkı dinledik.
Antalya Gündoğmuş’ta yaşayan köylü Musa Çamlı, “Buradaki 8 köy kalkacak, TOKİ tarafından finanse edilecek bir yere yerleştirilecek. Tuz gölünün yanında bir yerden bahsediliyor. Burası UNESCO tarafından dünyada yaşanabilir 17 yerden biri seçildi. Dünyanın 5. kar suyu şelalesi burada. Uçansu Şelalesi burada… Herhangi bir canlının burada yaşaması mümkün olmayacak. Hayvanları elle tutup başka yere atacaklarmış, projede bu yazıyor. Bu akla mantığa aykırı” diyor.
Çiftçi Fikret Kılınç, geleceklerinden endişeli. Kılınç, “Kiraz yetiştiriyoruz, burada her ürün yetişir. Su olmayınca hayat bitecek. Her evde 100 arı kovanı var. Sürüler var. Bunları nasıl yerleştirecekler TOKİ’ye? Ne iş yapacağız? Teneke mi toplayacağız, aç mı kalacağız?” diye soruyor.
AMAÇLARI SUYU SATMAK
Köprülü Muhtarı Ayhan Yılmaz, bölgeye dair şu bilgileri verdi: “Kiraz alanında Türkiye’nin üçüncü organik tarımı yapılıyor. Oksijen fışkırıyor burada, balı çok meşhur. Bunca insan kendi emeğiyle geçiniyor. Ülkede o kadar işsiz var, biz nasıl iş bulacağız. Bize yaşam hakkı tanınmıyor. Dine inanıyorsanız, Allah’a inanıyorsanız bunu yapmazsınız. Burada enerji değil asıl amaç. Amaç suya sahip olmak ve suyu satmak… Verilmiş mahkeme kararlarına rağmen bu kararları bozuyorlar. Keşif parasını bile bize yatırtıyorlar. Her şeye rağmen hukuka inanıyoruz. Kazanacağımıza inanıyoruz. Yaşamak için direneceğiz.”
ADETA BİR DOĞA HARİKASI
Çevre Mücadelecisi, DEKAP Sözcüsü Birsen Tanyeri, bölgeye dair projeyi detaylı bir şekilde incelemiş. Tanyeri, “Bilirkişilere baktım. Ekibin içinde doğru düzgün akademisyen yok. Yandaşlardan isimler seçmişler. Daha önceki bilirkişilerin hepsi profesördü. Değiştirdiler” diyor. Tanyeri bölgenin ekolojik konumunu da şöyle anlatıyor: “Dünyanın sadece o bölgesinde yaşayan endemik canlılar var. Kaya kartalı dediğimiz kartal, kırmızı benekli alabalık sadece orada yaşıyor. Bu hidrobiyolog raporlarında var. Alabalık çiftlikleri var. Antalya Manavgat bölgesinin alabalık ihtiyacı buradan karşılanıyor. ÇED raporunu olumlu hale getirmeye çalışıyorlar. Alakır’da yaşanan vahşeti Türkiye gördü. HES projeleri sonrası Alakır kurudu. Bu bölgede Avrupa’nın 12 ülkesinin toplamından daha fazla endemik tür var.” – Kaynak: BirGün