EMEK

EMEK İnsan, hayatının çok büyük bir kısmını elde etmeye çalıştığı şey'e "emek" vermekle geçer

EMEK

İnsan, hayatının çok büyük bir kısmını elde etmeye çalıştığı şey'e "emek" vermekle geçer. Öyle bir anda verilip karşılığı da bir anda alınan bir olgu değiltir.
Zamanla, uzun süren uğraşlarla emek verirsin. Bunun için uğruna emek vereceğin olguyu çok iyi seçmen gerekir. Çünkü bunun karşılığını alamazsan, çok büyük hayal kırıklığına uğrarsın. Bu yüzden varmak istediğin noktaya ulaşmak önemlidir.
İnsanlar iyi bir meslek sahibi olmak için emek verirler. Yıllarca süren eğitim hayatının sonucu tek bir sınava bağlıdır bizim ülkemizde.
İnsanlar yıllarca uğraştığı şeyin karşılığını birkaç saatte almaya çalışırlar. Ne kadar alırlar o ayrı.
Biri biter biri başlar bu süreçlerin. Mesela insan sosyal bir varlık. Başlar hayatındaki insanlar için emek vermeye. Anlaşılmak insanın en temel ihtiyaçlarından biridir bence.
  Tam da bunu yapar zaten insan, karşısındakini anlamak onu öğrenmek ister. Çabalar. Sosyal arkadaşlarımızda ya da özel hayatımızda doğru insana emek veriyorsak ne şanslıyız.
Çünkü insanın yolu bazen yanlış kişilere düşer. Ve genelde bunu çokca zaman sonra fark eder. Gitse gidemez emeklerine yazık; kalsa kalamaz kendine yazık.
Böyle karmaşık bir süreçtir bu. Umarım karşımıza doğru insanlar çıkar ve emekler boşa değildir:)
Sonra hayatlarımızda daha önemli şeyler olmaya başlar. Bir anne için evladı mesala. "Emek" kelimesinin her harfiyle vücud bulmuş halidir bu. Bir anne tablo gibi izler eserini. Onun dünyaya bıraktığı izdir "o". Ve biz evlatlar olarak asla veremeyiz onun karşılığını.
Liste bu şekilde uzar gider...
Emek verenler ve verilenler genelde farklı kişilerdir. Bu yüzden insan hayatında telafisi olmayan tek şeyi yani zamanını çok iyi değerlendirmelidir.
İnsan olmanın doğasında var galiba bu çabalama istediği. Dilerim siz hep şanslı olan kısımda kalanlardan olursunuz.
Sevgilerimle :)