EN GÜZEL ÖRNEK PEYGAMBERİMİZ(SAV)

  Değerli Okurlarımız! Mevlit Kandili haftasındayız

 

Değerli Okurlarımız!

Mevlit Kandili haftasındayız. Bu makalemizde ‘’En güzel örnek’’olan Efendimizden bahsedelim istedik. Herkesin örnek aldığı yolunu takip ettiği beğendiği bir büyüğü bir lideri vardır. Rabbimizde Kuran-ı Kerim’de efendimizi örnek almaya çağırıyor. Bu makalede kısaca efendimizin örnek alınacak yönlerinden bahsettik.

Onu, Allah Teâlâ, bütün insanlığa, her zaman ve her çağda, uyulması gereken güzel bir örnek olarak göndermiştir. Onun hayatı, Allah’tan gelen vahyin bizatihi canlı bir uygulamasıdır; yani o, canlı bir Kuran’dı. Bundan dolayı onun yaşam kriterleri Müslümanlar için bir ölçü niteliğindedir. Nitekim Allah Teâlâ:”Gerçekten Allah’ı ve Ahiret gününü arzulayanlar ve Allah’ı çok zikredenler için, size, Allah’ın Rasûlunde, (takip edeceğiniz) pek güzel bir örnek vardır”[Ahzab 21], ifadesiyle Rasûlünü, uyulmaya değer örnek bir kişi olarak sunmaktadır.

Hz. Peygamber’e uymak konusunda bir kaç ayet meali şöyledir:

*“Allah ve Rasûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir kadın ve erkeğe, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Rasûlune karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur”[Ahzab 36].

*“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın!”[Al-i İmran 31]

Hz. Peygamber, peygamberlikle görevlendirilmeden önce de, çevresine güven ve itimat veren, üstün bir kişiliğe sahipti. Onun, “Muhammedü’l-emin/Güvenilen Muhammed” vasfı, peygamber olmadan önce, Mekkeli müşrikler tarafından verilmiş, peygamber olduktan sonra da, onun bu vasfını inkâr etmemişlerdi. Buradan anlaşıldığına göre insan, her şeyden önce, etrafına güven veren, “kötülüğü dokunmasın” diye kaçılan değil, güvenle yanına varılabilen kişi olmalıdır[Buhari Edep 48].

*Onun, insanî ilişkilerdeki temel özelliği; merhameti, hoşgörüsü ve şefkatiydi. Bütün insanlara karşı nezaket, sevgi ve şefkatle muamele eder, düşmanlarına bile sert davranmazdı. Allah Teala Rasûlü’nün bu özelliğine, “(Ey Rasûlüm!) Allah’ın rahmeti sayesinde, sen insanlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın, insanlar çevrenden dağılır giderlerdi.[Al-i İmran 159]“  sözleriyle temas etmektedir.

*“Müminler, birbirlerini sevme, birbirlerini acıma ve birbirlerine şefkat gösterme konusunda bir vücuda benzerler. O vücudun herhangi bir organı rahatsızlandığında,  diğer organlar da uykusuzluk ve rahatsızlık gibi nedenlerle etkilenir ve hastalanırlar.”[Buhari Edep 27,Müslim Birr 66] sözleri, o yüce peygambere aittir.

*Hz. Peygamber’in sunduğu bu mesaj, Müslümanların sosyal, siyasal, iktisadî, hatta bütün faaliyetlerine yön verecek niteliktedir. Çünkü o her şeyi sevgi temeli üzerine bina etmişti.

*Hz. Peygamber ümmetine son derece düşkün biriydi. Onların her şeyi ile ilgilenir, sıkıntı çekmelerine gönlü asla razı gelmezdi[Tevbe 159].

*Hz. Peygamber’in sevgi ve merhameti belli bir kesime değil, inancı, rengi veya ırkı, makam veya cinsiyeti ne olursa olsun, Allah’ın yarattığı tüm mahlûkata yönelikti. Çünkü Yüce Allah, “(Ey Muhammed) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.”[Enbiya 107] ifadesiyle, onun bir rahmet peygamberi olduğunu ilan ediyordu.

*İnsanların kusurlarını asla yüzlerine vurmaz, azarlayıp ayıplamazdı. Gördüğü hatalardan dolayı insanları uyarırken herhangi bir şahsi hedef almaz, isim zikretmezdi; dolaylı ifadeler kullanır; “Bazı kimselere ne oluyor da şöyle şöyle yapıyorlar” diyerek o hareketin doğru olmadığını açıklardı[Buhari Ezan 92].

*Sıkıntılı olduğunda kaba veya sertleşip bağırmazdı. Söz veya hareketle  hiç kimseye hakaret etmemiş, gücendirmemişti. Hiç kimse ondan kötü söz işitmemişti.

*O, zenginlere olduğu gibi, fakirlere karşı da iyi ve müşfik davranırdı

*Hz. Peygamber, Cennete ilk girecekler arasında, iffet ve namusunu koruyan fakirlerin de bulunduğunu söylüyordu[Ahmet b.Hanbel II 425].

*Çocukları çok sever, onlara hep müşfik davranırdı. Çünkü o, çocuklara selam verir[Buhari İstizan 15], onları kucağını alır, öper, okşardı[Buhari Edep 22]; onlarla bazen şakalaşır, bazen de oynardı[Buhari İlm 18].  Mahmûd İbnu’r-Rabî’ de “Beş yaşımda iken Peygamber (s.a.)’in bir kere bir kovadan (ağzına su alıp) yüzüme püskürttüğünü hatırlıyorum.”[Buhari İlm 18] diyordu.

*Bilhassa hizmetçi ve işçilere karşı çok şefkatlı davranırdı. Ashabına, “Hizmetçileriniz sizin kardeşlerinizdir. Allah onları sizin elinizin altına (yönetiminize emanet olarak) vermiştir. Kimin sorumluluğu altında böyle bir kardeşi varsa ona yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin ve ona gücünün yetmeyeceği bir iş yüklemesin; eğer ona ağır bir iş yüklerse ona yardım etsin!”[Buhari İman 22] derdi.

*Hz. Peygamber, kadınlara karşı da sevgi ve şefkatle muamele ederdi. Onlara toplumda erkekler kadar şeref ve değer verir, ashabına, “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en iyi davrananınızdır.” derdi[İbni Mace Nikah 50,Darimi Nikah 55]. Oysa o zamanlar kadınlara karşı çok kötü muamele edilmekteydi.

*Allah Rasûlünun başka bir büyük özelliği de, şahsî sebeplerden dolayı hiç kimseden asla intikam almaması, azılı düşmanlarını dahi affetmesiydi. Hz. Aişe’nin naklettiğine göre, o, kimseden kendi namına intikam almamıştı.

*Yine Hz. Aişe’nin anlattığına göre, o, hiçbir zaman yakışıksız veya müstehcen bir sözü ağzına almaz, sokakta yüksek sesle konuşmaz, kötülüğe kötülükle karşılık vermez, buna mukabil bağışlar, affederdi

Değerli Okuyucularımız!

 

Son olarak şunu söylemek gerekir ki: Genç-yaşlı, fakir-zengin, yönetici-yönetilen herkesin onun hayatından alacağı büyük dersler vardır. Rabbim hiçbirimizi Efendimizin yolundan ayırmasın. Başka bir sayıda buluşmak dileği ile Allah’a emanet olunuz.   Sinan ÇETİN - Gündoğmuş İlçe Müftüsü