ESNAFTAN FERYAT

ESNAFTAN FERYAT Gündoğmuş'ta esnaflar bir bir kepenk kapatıyor

ESNAFTAN FERYAT

Gündoğmuş'ta esnaflar bir bir kepenk kapatıyor. İlçedeki ekonomik durgunluk nedeniyle işyerini kapatmak zorunda kalan esnaflar seslerinin duyulmasını istediler. Son olarak yem ürünleri satan Ramazan Çetin ve marketçi Hasan Aksöz dükkanını boşaltıp faaliyetlerine son verdi. Esnaflar dükkan kapatırken belediye tarafından yeni iş hanlarının yapılması da dikkat çekti. Esnaflar Gündoğmuş'ta yaşanan olumsuzlukları ve bunun vatandaşa ve esnafa yansımasını anlatarak yetkililerin bir araştırma yapıp önlemine yönelik çalışma yapılmasını istediler.



İLÇEDE ESNAFLIK ERİYOR
Esnaflar, Gündoğmuş’ta gün geçtikçe nüfusun azaldığını, yatırımların yapılsa da içerisinde donanım, araç ve görevlilerin yeteri kadar olmadığını, resmi kurumlardaki memurlukların aslen görevlendirilmediğini, ilçede gelir getirici bir projenin olmaması ve ilçeye dışarıdan turist getirip ekonomik hareketlilik sağlayacak bir faaliyetin bulunmamasına değindiler.
MEZBAHA HALA YAPILMADI
Kasaplık yapan Muzaffer Sayar, mezbaha olmamasından dolayı küçükbaş hayvanları ormanda kesmek zorunda kaldıklarını belirterek Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e sorunu ilettiklerinde kendilerine ‘Ben burada mezbaha var diye biliyorum’ dediğini, Gündoğmuş Belediye Başkanı Mehmet Özeren ise yapılması için söz verdiğini ancak üç aydır bir adımın atılmadığını aktardı.


BİZLER DE YOK OLACAĞIZ
Esnaflık yapan Ali Çelik, yıllar önce Köprülü’de çok sayıda market, kahvehaneler, misafirhane, otobüs, sağlık ocağı, kooperatif, jandarma bulunduğunu ancak şuanda geriye iki market ve kahvehane kaldığını söyledi. İmkanlar azalınca giderek nüfusun da azaldığını, kurumlardaki çalışan gidince ekonomik canlılığın kalmadığını ekleyen Çelik, “Böyle giderse bizler de yok olup gideceğiz. Ayakta durmakta bir esnaf olarak zorlanıyoruz” dedi.
BİZLERİ DUYAN YOK MU?
Kıraathane işletmecisi Nihat Yılmaz, eskiden nüfus ve üretimden dolayı kazançlarının iyi olduğunu ancak şuanda eskisi gibi kazanamadıklarını belirtti. Esnaf Süleyman Çelik de ekmek dağıtımı gibi uygulamaların esnaf aracılığıyla yapılmasını talep ettiklerini ancak herhangi bir cevap alamadıklarını ifade ederek, “Bizleri duyan yok mu? Sorunlar aktarılıyor ama yanlış uygulamalardan bir türlü vazgeçilmiyor. Biz de bu durum karşısında şaşkınız” diye konuştu.



Bu gidiş nereye!

Gündoğmuş'ta esnaflar bir bir kepenk kapatıyor. Feryat eden esnaflar seslerinin duyulması istediler. Son olarak Yem ürünleri satan Ramazan Çetin ve marketçi Hasan Aksöz dükkanını kapattı. Esnaflar dükkan kapatırken belediye tarafından yeni hanlarının yapılması da dikkat çekti. Esnaflar Gündoğmuş'ta yaşanan olumsuzlukları ve bunun vatandaşa ve esnafa yansımasını şöyle sıraladı:Gündoğmuş'un nüfusu gün geçtikçe azalıyor. İş sahası yok. Bir üniversite, bir okul veya bir hemşirecilik, ormancılık ürünleri ya da mobilyacılık okulları neden bölgeye kazandırılmıyor. Coğrafi yapımıza uygun bir üniversite ve buna uygun bölümler açılamaz mı? Son yıllarda memurlar da durmaz oldu bölgemizde.
ÖNCEKİ YILLARDA NÜFUSUMUZ FAZLAYDI
Daha önceki yıllarda memurumuz da esnafımız da fazlaydı. Şimdi ise dükkanlar kepenk kapatıyor, memurlar ise burada kalmak istemiyor. Bunun nedenleri neden araştırılmıyor. Böyle giderse Gündoğmuş'ta esnafın da vatandaşın da yüzü gülmeyecek.


KAPATILAN KAPATILANA
İlçemizde daha önce Tarım Kredi Kooperatifi vardı. Burası da kapatıldı. Sonra ne oldu. Hiç bir mahallelimiz Gündoğmuş'a gelmez oldu. Bu da merkezde bulunan esnafın kan kaybetmesine sebep oldu. İlçemizde önceki yıllarda hizmet veren bir cezaevimiz vardı. Bölge için önemli olan bu cezaevinde en az 100 mahkum, 25 gardiyan vardı. Haftanın iki günü görüş günleri vardı. Bu da Gündoğmuş'a bir katkı ve canlılık getiriyordu. Ayrıca cezaevinin kapanmasının sonuçlarından biri de merkez karakolda bulunan asker sayısındaki düşüşü de beraberinde getirdi.
YATIRIMLARA KARŞI DEĞİLİZ
Bizler esnaflar olarak asla yatırımlara karşı olmadık. Bizin vurgulamak istediğimiz konu nüfusun artması ve resmi kurumların doldurulmasıdır. Devlet dairelerinde vekillikten geçilmiyor. Bunlara bir son verilip vekil görev yapan memurların yerine asilliğe dönmesidir. Örnek verecek olursak yatırım olarak buraya hastane inşa edildi. Şimdi tekrar bir hastane daha inşaatı başlatıldı. Önceki hastanede hastaya bakacak ilgili ne bir personel ne de bir doktor var. Bölüm olarak bakarsanız vatandaşın işini halledebileceği MR, Röntgen, kırık çıkık, doğum, zehirlenme gibi acil vaka bölümlerinde hizmet verebilecek doktor yok. Yani kısacası bina var içi boş. Yeni hastane de mi böyle olacak tedirginliği var esnaf arkadaşlarda ve vatandaşlarda. Bu gidiş böyle nereye kadar. Toplum olarak huzursuzuz bu gidişten.
YILLARDIR ÇÖZÜME KAVUŞMADI
Çok eskiden beridir ilçemizde şehirlerarası otobüs taşımacılığı yapılıyor. Bunların da saati 07.00, 07.15, 10.00, 14.00, 17.00 olarak günlük beş tane otobüs otogarı dahi olmayan bir yerden kalkış yapıyor. Vatandaşın durabileceği ne bir otogar, ne bir durak, ne de bir yazıhane var. İlgililer bunları görmüyorlar mı? İlçe olarak neden bir çözüm üretilmiyor?
FIRIN VAR EKMEK YOK
Bizlerin yaşadığı diğer bir sıkıntı ise fırınlar. İlçemizde tam üç tane fırın var. Belli zamanlarda ve günlerde fırınlarda ekmek bulunmuyor. Özelliklede cuma günleri saat üçten sonra ekmek bulmak neredeyse imkânsız. Bunun sorumluları kimlerdir. Odalarımız ve kurumlarımız nerede. Sezonun ortasında son 5 ayda iki işletme kapısına kilit vurdu. Hayır mı diyen olmadı. Bu gidişatın sebepleri niçin araştırılmıyor. Esnaf kan ağlarken BİM ve A101'in buraya açılma hesapları yapılıyor. Böyle giderse bu da buradaki küçük esnafın sonu demektir.
BİR OTELİMİZ DAHİ YOK
Yerli ve yabancı turistlerin bölgemize yaz aylarında çokça geldiğini görüyoruz. İlçemiz için her yönüyle avantajlı bir durum. Ama bölgemiz de konaklamak isteyen turist ve misafirlerimizin kalabileceği bir konaklama alanı yok. Bu nedenle bölgeye gelen turistlerin buraya hiç bir getirisi olmuyor.
Devlet görevlilerinin denetleme zamanında da aynı sorunlar yaşanıyor. Genç neslin oturabileceği bir sosyal alan olarak kafeteryamız dahi yok. Noterimiz var bir tane tam merkezde. Oda günlük Manavgat'a gelip gidiyor. Maliyeciler günlük gelip gidiyor. Hastane çalışanları günlük gelip gidiyor.
Soruyoruz ne kadar daha bu durumlara böyle seyirci kalacağız.
ACİL SERVİSİMİZ YETERSİZ
7300 nüfuslu bir bölgede hizmet verilmesi için sadece bir tane 112 ambulansımız var. Oda bir hasta çıktı mı hastayı çevre hastanelere götürüyor. İkinci bir acil vaka daha olsa Allah'a emanet. Sağlık konusunda çok hassas insanlarımız ve kurumlarımız bunu biliyoruz. Ama durum ortada. Buraya neden iyi ve donanımlı bir acil 112 servisi kurulmuyor. Buradan soruyoruz.
BİR ARZUHALCİMİZ DAHİ YOK
Köylerden adli vakalık ya da veraset işlemleri olan vatandaşlarımız buraya geliyor. Dilekçesini yazdırabileceği kimseyi bulamıyorlar. Kimse ilgilenmiyor. Çözüm üretilen ya da gösterilen bir şey yok. Bir arzuhalcinin dahi olmaması vatandaşın 50-70 kilometre uzakta bulunan komşu ilçelere gitmesine sebep oluyor. Daha geçenlerde bir vatandaşımız işini halletmek için Konaklı'ya gitti.

SAYAR: KESİM HANEMİZ DAHİ YOK
İlçede yıllardır kasaplık yaparak hizmet veren esnaflardan Muzaffer Sayar, şöyle konuştu: “Bir mezbahamız vardı satıldı. Menderes Başkan buraya her geldiğinde kendisine konuyu iletiyoruz. Başkanımızın bize söylediği ‘Ben burada mezbaha var diye biliyorum’ demişti. Ama o gün bugündür herhangi bir gelişme
olmadı. Bize de bir şey söylemedi.
Üç ay önce başkan Özeren esnaflarla toplantı yaptı. Bir vatandaşın konuyu arz etmesi üzerine sayın başkanın tamam demesine rağmen halen daha atılmış bir adım dahi yok. Büyük ve küçük baş hayvan kesimlerini kasaplar ormanda ya da boş arazilerde yapmak zorunda kalıyor. Bunun da bazen sonuçları bizler için ağır olabiliyor. Yetkili kurumlar ceza yazıyorlar.”

ALİ ÇELİK: BİR BİR KAPANIYORUZ
Köprülü Mahallesi’nde esnaflık yapan Ali Çelik, mahallelerin içinin boşaltılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Çelik, “Bundan 30-40 yıl önce mahallemizde üç dört adet market, dört beş adet kahvehanemiz, kooperatifimiz, misafirhanemiz, günlük çalışan otobüsümüz, çok iyi yapılmış bir sağlık ocağımız lojmanıyla birlikte, köyümüzün ve çevre köylerin güvenliğini sağlayan ortalama elli adet rütbeli ve er olarak askerimiz vardı.
Şimdi bunlardan sadece geriye kalan iki market ve kahvehane var. Ben kendim yazları yaylamıza gider orda hizmet verirdim. Artık gidemiyoruz.
Sebepleri belli. Çözüm üretilmesi gerekir. Gün geçtikçe köyler geriye gidiyor. Nüfusumuz kalabalıktı, azalıyor. Köyümüzde bir hareketlilik vardı.
Kurumlarda çalışan görevlilerimiz bizlerden alışveriş yapar, bu da vatandaşa bir canlılık katardı. Gelinen durum ortada. Böyle giderse bizler de yok olup gideceğiz. Ayakta durmakta bir esnaf olarak zorlanıyoruz. Vatandaşın durumu ortada. Artık devlet her olanağı sağlamış, köylü ekmez bizden oldu. Her şeyi hazır alıyor” dedi.

YILMAZ: KAZANCIMIZ GÜN GEÇTİKCE DÜŞÜYOR
Eskiden kazançlarının nüfustan ve bölgedeki üretimden dolayı daha iyi olduğunu söyleyen kıraathane işletmecisi Nihat Yılmaz da şunları söyledi: “Bizler artık eskisi gibi kazanamıyoruz. Turizm kentindeki bir esnaf neyi yaşıyorsa artık maalesef biz de burada bunları yaşar olduk. Ekonomik olarak iyiye gittiğimiz pek söylenemez. Ben kendim emekliyim. Kazançlarımızın düşük olmasından dolayı zor emekli oldum. Primleri yatırmakta zorlandık. Şimdi ise yazın Erikçiler Yaylasında, kışın da köye gelerek dükkanımızı açıp az da olsa bir şeyler kazanmaya çalışıyoruz. Karakolumuzun ve sağlık ocağımızın tekrardan hizmete açılması ise en büyük temennimizdir”

ÇELİK: SÖYLEDİK ANLATAMADIK
Vatandaşa bedava ekmek dağıtımındaki düzenin yanlışlığına dikkat çeken Köprülü Mahallesi esnaflarından Süleyman Çelik: “Haftada iki gün burada Büyükşehir ihalesi ile ekmek dağıtılıyor. İyi bir uygulama. Ama vatandaş yazın sıcağın altında sabahtan akşama kadar yollara çıkıp kuyruk oluyor. Bu uygulama hem vatandaşa hem de bizlere zarar veriyor. Bunun yerine ekmekler bizlere verilse biz de fiş karşılığında ihtiyaç sahiplerine ellerindeki fiş ile bize ne zaman isterlerse geldikleri zaman versek daha doğru olacağını iletmemize rağmen uygulamadan vazgeçilmiş değil halen. Bizleri duyan yok mu? Sorunlar aktarılıyor ama yanlış uygulamalardan bir türlü vaz geçilmiyor. Biz de bu durum karşısında şaşkınız” dedi.
- Mesut Uygur