FARK ETMELİ İNSAN

                                                     FARK ETMELİ İNSAN    İnsan yalnız kaldığı zaman kendi kendine sormalıdır bence

                                                     FARK ETMELİ İNSAN

   İnsan yalnız kaldığı zaman kendi kendine sormalıdır bence. Ben kimim? Bu dünyaya niye geldim? Geliş amacım nedir diye.

   İnsan bu dünyaya sadece yemek-içmek, giyinmek-kuşanmak, sevmek-sevilmek, uyumak için mi geldi? Bunlar mıdır hayatın anahtarı? İnsan neden devamlı sahip olduklarına şükür etmezde sahip olamadıklarının hayalini kurar hep? Yaşamı zorlaştırır.

   Bir bilge der ki; ‘’ Manevi açıdan kendinizden üstün olanlara, maddi açıdan ise kendinizden aşağıdan olanlara bakın.’’

   Yine başka bir bilge de der ki; ‘’ Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok. Nice elbiseler gördüm içerisinde insan yok.’’

   Bir başka bilge de şöyle söylüyor; ‘’ Gelin tanış olalım, derdi kolay kılalım. Sevelim, sevilelim. Bu dünya kimseye kalmaz. ‘’

   Bizler akşam uyuduğumuz andan sabah sağlıklı bir şekilde güne uyanabiliyorsak şükredelim halimize ve mutlu olalım. Yaşadığımız günü maddi ve manevi olarak değerlendirelim.

   ‘’ Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, yarın ölecekmişiz gibi de ahiret için çalışmayı ’’ kendimize prensip edinelim.

   Mala-mülke, şana-şöhrete, paraya –pula, kata-yata, güzel kıyafetlere, güzel ana-babalara, güzel yemeklere çok fazla takılıp kalmayalım.

   Bunların çok fazla bir anlam ifade etmediğini ölüme yakın olduğunuz zamanlarda anlıyoruz nedense.

   Sözü çok fazla uzatmadan anlatmak istediklerimi çok güzel ifade eden Can Yücel’in ‘’ Fark Etmeli İnsan ‘’ını sizinle paylaşmak istiyorum.

               ‘’ Fark Etmeli İnsan ‘’

Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen… Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli. 

Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli. Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli. 

Henüz bebekken ‘Dünya benim!’ dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken de aynı avuçların ‘her şeyi bırakıp gidiyorum işte!’ dercesine apaçık kaldığını fark etmeli. 
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli. 

Baskın yeteneğini fark etmeli sonra. 

Azraillin her an sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan 
Hayvanların yolda  ,  kaldırımda , çöplükte ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli. Yaratılmışların en güzeli olduğunu fark etmeli ve ona göre yaşamalı. 

Gülün hemen dibindeki dikeni dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli. 

Evinde kedi, köpek beslediği halde çocuk sahibi olmaktan korkmanın mantıksızlığını fark etmeli. 

Eşine ‘seni çok seviyorum!’ demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli. 

Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli. 

Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli. Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını ve aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli, fark etmeliyiz çok geç olmadan….. 

Ömür dediğin üç gündür,dün geldi geçti yarın meçhuldür… 

O halde ömür dediğin bir gündür,o da bugündür…. 

 CAN YÜCEL

ÖMRÜNÜZ UZUN OLSUN.

Haftaya görüşmek dileğiyle…Ahmet YAMAN                                                                                ayaman0732@gmail.com                                                              

Blackjack Nasıl Oynanır
Blackjack Nasıl Oynanır
Blackjack Nasıl Oynanır

Canlı Rulet

Paralı Poker

Sultanbet
Sultanbet