HARAMLARIN ÇEKİCİLİĞİNE KARŞI SABRETMEK-ONURLU DİRENİŞ (2)

HARAMLARIN ÇEKİCİLİĞİNE KARŞI SABRETMEK-ONURLU DİRENİŞ (2) BİR ANLIK ZEVK VE ÖMÜR BOYU FELAKET İnsanoğlu genellikle acelecidir

HARAMLARIN ÇEKİCİLİĞİNE KARŞI SABRETMEK-ONURLU DİRENİŞ (2)

BİR ANLIK ZEVK VE ÖMÜR BOYU FELAKET
İnsanoğlu genellikle acelecidir. İstikbaldeki büyük kazançlardan ziyade peşin küçük menfaatlere göz diker. Bir anlık keyif ve zevk için geleceğini mahveder. İbn Mukaffa’nın dediği gibi; “Bir anlık zevk ve ömür boyu felaket”. İnsan bir anlık gaflet, tamahkârlık, ihmal veya hatanın cezasını bazen hayatıyla öder. Hak edilmeyen peşin menfaatler tuzaktaki yeme benzer. Gözü kör eden hırs sahibini köle eder.
Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerim’de keyfi davranışlar, hevâ ve hevese tabi olmak kınanmış, aklın, ilmin ve adaletin rehber edinilmesi emredilmiştir. “Ne var ki zalimler, bilgisizce kendi heveslerine uydular.” (Rûm, 29)
“Onların arasında Allah’ın indirdikleriyle hüküm ver. Onların keyiflerine uyma. Allah’ın indiklerinin bir kısmından seni vazgeçirmelerinden sakın.” (Mâide, 49)

Sırf arzu ve heveslerine göre hareket edenler bir bakıma arzularını ilahlaştıranlardır. Mutlak anlamda itaat edilen varlık Allah’tır. Allah’a itaat etmeyip hevâlarına tabi olanlar arzularını putlaştıranlardır. “Arzusunu kendisine ilah edinen kimseyi bilip tanıdın mı?” (Furkan, 43) Allah’ın emirlerine uyanlar ise ebedi Cennete konuk olurlar.” “Her kim Rabbinin yüce makamından korkar ve nefsini kötü arzulardan men ederse şüphesiz onun varacağı yer cennettir.” (Nâziât, 40-41)

Arzuların tamamı elbette kötü değildir. Zaten hiç arzu olmasaydı hayat dururdu. İstekler geminin yelkenini şişiren rüzgâr gibidir. Hiç rüzgâr olmazsa yelkenli hareket etmez fakat rüzgâr fırtınaya dönüşürse yelkenli alabora olur. Mühim olan isteklerin ölçülü ve dengeli olmasıdır. Bütün insanlık için model olan Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuş: “Sizden hiç biriniz, arzusunu benim Allah katından getirdiklerime tâbi kılmadıkça gerçek anlamda iman etmiş olmaz.”(Fethül-Bâri, 1/65).
GÜNAHLARIN CAZİBESİNE KAPILMAMAK İÇİN
Günahların cazibesine kapılıp başka hiçbir şeye ilgi duymayanlar eroine, esrara, alkole müptela olanlar gibidir. Aralıksız işlenen günahlar âdeta karakter haline gelmiştir. Gözler, kulaklar ve kalpler mühürlenmiştir. Günahtan, isyandan pişman olma, utanma ve çekinme hali kalmayınca insanlık âdeta sıfırlanmıştır.
HARAMLARIN ANLIK ZEVKİNE KAPILMA!
Haramlara karşı hassas olmak fert ve toplum hayatının sigortasıdır.. Günahlara karşı lâkayt davranmak kademe kademe haramlara karşı olan reaksiyon duygusunu azaltır. Neticede anormallikler normal görülmeye başlanır. Çirkin güzelin, batıl hakkın yerine geçer.
Değerli Okuyucularımız!
Rabbim bizleri hiçbir zaman helal dairesinden ayırmasın. Bizleri ve neslimizi haramlardan uzak eylesin. Başka bir sayıda buluşmak dileği ile Allah’a emanet olunuz