İFLAS EDEN KİMDİR?

  Değerli okuyucularımız! Bu haftaki makalemizde Peygamberimiz (sav)'in Hadisi şerifinde geçen '' İflas eden kimdir'' sorusu üzerinde duracağız







 

Değerli okuyucularımız!

Bu haftaki makalemizde Peygamberimiz (sav)’in Hadisi şerifinde geçen ‘’ İflas eden kimdir’’ sorusu üzerinde duracağız.Peygamberimiz (sav)’in öğretim metotlarından birisi soru sorup bu soruya verilen cevaba göre konuşmasıydı.Yine bir gün sahabeyi kirama şöyle bir soru sormuştu: ‘’İflas eden kimdir? biliyor musunuz diye sordu.Orada bulunanlar:

-Bize göre iflas eden,parası ve malı olmayan kimsedir dediler.Rasülullah (sav): ‘’Şüphesiz ki ümmetimin iflas edeni,kıyamet günü namaz,oruç ve zekat sevabıyla gelip,fakat kimine sövmüş,kimine zina ve iffetsizlik iftirası atmış,kiminin malını yemiş,kiminin kanını dökmüş ,kimine sövmüş olarak getirilir.Sevapları üzerindeki hak sahiplerine hakları oranında paylaştırılır.Sevapları bittiğinde hak sahiplerinin günahları üzerine yüklenir.Böylelikle cehenneme atılır.’’buyurmuştur.( Müslim, Birr 59. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyamet 2)

Bu nevi günahları işleyenler, dünyada hak sahipleriyle helalleşip tövbe etmedikleri takdirde, ahirette hak sahipleri onlardan haklarını alacak ve Allah'ın huzurunda hesaplaşacaklardır.

Başkasına sövmek, hakaret etmek, kötü söz söylemek, iftira etmek, namuslu insanların namusuna dil uzatmak, haksız yere birinin malını yemek, kanını dökmek, insanları dövmek, her nevi zulüm ve haksızlık, iyilikleri ve onlardan elde edilen sevabı ortadan kaldırır, sahibini cehenneme sürükler.Kıyamet gününde ödenecek bir mal ve mülk yoktur. Dolayısıyla haksızlıkların karşılığı haksızlık yapanın iyi amellerinin sevaplarının alınması, üzerinde hakkı olanların günahlarının haksızlık yapanların üzerine yükletilmesi şeklinde olacaktır. Orada hiçbir hak zayi olmayacak, kimseye en küçük bir zulüm ve haksızlık yapılmayacaktır.

Bu Hadis-i Şerif bize çok şey anlatıyor. Hakiki müflis malını ve parasını kaybedip ortada kalan değildir. Çünkü bu durum daha sonradan zengin olmakla veya ölümle ortadan kalkabilir. Asıl iflas; malın mülkün geçersiz olduğu o büyük mahkeme günündeki iflastır. Asıl iflas; bu dünyadan ibadetlerle gidip de orada sıfırlamak, hatta eksiye inmekle ortada kalmaktır. Biz insanoğulları imtihan dünyasındayız. Allah’a hakkiyle kulluk etmekle mükellefiz. Bu kulluğumuzun Allah’ın rızasına uzanan bir boyutu var, bir de O’nun kullarına uzanan boyutu var. Her ikisi de dengede olmak durumundadır. Namaz, Oruç, Hac gibi ibadetlerimizi yerine getirirken kul hakkı denilen alana da çok dikkat etmek zorundayız. Bu gibi ibadetlerimizi yerine getirmemiz tek başına bizi kurtarmayabilir.
Değerli okuyucularımız bu sebeple yaşantımıza çok dikkat edelim.Yaptığımız yanlışlar bize doğru gelmesin.Sonra Allah korusun Hadis-i şerifte belirtilen iflas eden kimsenin durumuna düşeriz.Bir başka sayıda buluşma dileğiyle Allah’a emanet olunuz. Sinan ÇETİN( Gündoğmuş ilçe müftüsü)