İNSANLIĞIN ÇOK MUHTAÇ OLDUĞU BİR HASLET VE DEĞER, MUHABBET

'GÜZLE KÖŞKÜNDEN ESİNTİLER

“GÜZLE KÖŞKÜNDEN ESİNTİLER.” 

İNSANLIĞIN ÇOK MUHTAÇ OLDUĞU BİR HASLET VE DEĞER, MUHABBET

            Deyim yerindeyse; “Şirazenin kaçtığı” bir ortamda Kur’an hükümlerinden, sünnet tatbikatından olan; o müthiş iksir, haslet ve duygu; MUHABBET!

Muhabbete olan şiddetli ihtiyacı, Risalei Nur açısından bir nebze değerlendirmeye ve istifade etmeye çalışalım.

 MUHABBET; İnsanları değerlendirmenin hakperest noktasıdır; “Bir adamın iyilikleri fenalıklarına kemiyeten veya keyfiyeten ziyade gelse, o adam muhabbete ve hürmete müstehaktır. Belki, kıymettar birtek hasene ile çok seyyiâtına nazar-ı afla bakmak lâzımdır.” Hakikati. (13. Lem’a, 13. İşaret. 3. Nokta)

MUHABBET: Rakibi ve muhatabı incitmeden mağlup edecek en tesirli bir yoldur; “Hasmını mağlûp etmek istersen, fenalığına karşı iyilikle mukabele et. Fenalıkla mukabele edersen, husumet tezayüd eder. Zâhiren mağlûp bile olsa, kalben kin bağlar, adâveti idame eder. İyilikle mukabele etsen, nedâmet eder, sana dost olur.”

MUHABBET: Muhatabı kazanmanın başka bir yolu; “Fena bir adama "İyisin, iyisin" desen iyileşmesi ve iyi adama "Fenasın, fenasın" desen fenalaşması çok vuku bulur.” Gerçeği.

MUHABBET: Sosyal bir varlık olan insanın cemiyet içeresindeki önemli konumuna işaret eder; “Hak ve hakîkatin, Kur'an ve îmanın hizmeti olan büyük bir hazîne-i aliyeyi omuzlarında taşıyan zatlar, kuvvetli omuzlar altına girdikçe, iftihar eder, minnettar olur, şükreder. (Tarihçe, Sh. 187, Yeni:327)

MUHABBET: kardeşlik bağını sağlamlaştırır: “İmanın verdiği nur ve şuurla ve sana gösterdiği ve bildirdiği esmâ-i İlâhiye adedince vahdet alâkaları ve ittifak rabıtaları ve uhuvvet münasebetleri var.”

MUHABBET: İman, İslâmiyet şuur ve hürmetine vesile olan muazzam bir hakikattir: “Kâbe hürmetinde olan iman ve Cebel-i Uhud azametinde olan İslâmiyet gibi çok evsâf-ı İslâmiye muhabbet ve ittifakı ister.”

MUHABBET: Hakiki İslâm kardeşliğini zirveye taşır; “İslâm Köylü Hâfız Ali Efendi, kendine rakip olacak diğer bir kardeşi hakkında gösterdiği hiss-i uhuvveti, ötekinin hattı, kendisinin hattından iyi olduğunu söylediğinde, Hâfız Ali’nin kemal-i samimiyet ve ihlâsla, onun tefevvukuyla iftihar edip, telezzüz eylemesi.” (Barla Lah. Sh:87, Yeni:  Mk. No: 120)

MUHABBET: Kavram kargaşasına son verecek bir harika unsurdur; “Muhabbet adâvete zıttır; ziya ve zulmet gibi hakikî içtima edemezler. Muhabbet hakikatiyle bulunsa, o vakit adâvet şefkate, acımaya inkılâp eder.” (Hutbeyi Şamiye. 4 Kelime)

MUHABBET: İhtiva ettiği sıfatlarıyla; “Kendi esbabının rüçhaniyetine (sebeplerinin üstünlüğüne) göre bir kalbde hakikî bulunsa, o vakit adâvet (düşmanlık) mecazî olur, acımak suretine inkılâp eder.”  (Hutbeyi Şamiye. 4 Kelime)

MUHABBET: kuvvetli bir kardeş ve bağın adıdır; “Uhuvvet, sevmek, İslâmiyetin mizacıdır, rabıtasıdır.” (Hutbeyi Şamiye. 4 Kelime) MUHABBET: Esbabı olan iyilikler, muhabbet gibi nurdur; sirayet ve in'ikâs etmek, şe'nidir. (Hutbeyi Şamiye. 4 Kelime)

MUHABBET: Sebepleri, iman, İslâmiyet, cinsiyet ve insaniyet gibi nuranî, kuvvetli zincirler ve mânevî kalelerdir.” (Hutbeyi Şamiye. 4 Kelime)

MUHABBET: Nuru Muhammedî Gülî bostanîdir: “Mü’minler mabeyninde, (arasında) ehl-i iman için güzel bir hasenedir. O hasene içinde, ahiretin maddî sevabını andıracak manevî bir lezzet, bir zevk, bir inşirah-ı kalp derç edilmiştir. Herkes kalbine müracaat etse Bu zevki hisseder. (28. LEM’A. 23. NÜKTE.)

            MUHABBET: Bizi dünyevi bahanelere sığınmaktan kurtaracak bir rehber ve yol haritasıdır; “Mü’min Zâhiren leîm (kötü) bile olsa, iman cihetinde kerîmdir.” mü'min, kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle değil, belki lütufla ıslahına çalışır. Onun için, nass-ı hadisle, "Üç günden fazla mü'min mü'mine küsüp kat-ı mükâleme etmeyecek." Mü'minin şe'ni, kerîm olmaktır.” 

            MUHABBET: Hakperestliği gönüllerde ve toplumda geçerli hale getiren eşsiz bir güzelliktir; “Sevmediğin bir adamın sevimli, mâsum bir kardeşine ve taallûkatına adâvet etmek ne kadar hilâf-ı hakikat olduğunu, hakikatbîn isen anlarsın.”

MUHABBET: Tevhide inanmanın gerçek nişanesi ve emaresidir; “Tevhid-i imanî, elbette tevhid-i kulûbu ister. Ve vahdet-i itikad dahi, vahdet-i içtimaiyeyi iktiza eder.”

Muhabbetle dolu gönül ve günleri anlayıp, hazmedip birlikte yaşayıp yaşatmak ümit ve temennisiyle.   NEJAT EREN / ANTALYA