İNTİHARIN KARA KUTUSU

İNTRIN KARA KUTUSU Anlatamamak, anlaşılamamak ne büyük çaresizlik

İNTİHARIN KARA KUTUSU

Anlatamamak, anlaşılamamak ne büyük çaresizlik.

İntiharı bir türlü yardım çığlığıydı oysa.

Ardında suçlanılaçak şeyler arıyor belki insan.

Şimdi ise suçu hiç bir yerde ya da fazla uzaklarda aramadan önce düşünelim, insan olmak nedir?  İnsan hayatta ne gibi şeylere ihtiyaç duyuyor, nelerle yaşama bağlanıyor?

Enes’in yaşamak için çevresi tarafından anlaşılmaya muhtaç olduğu aşikar.

‘’ Aileme söyleyemiyorum çünkü her şeyi yapma potansiyeli taşıyorlar’’ diyor Enes kara.

O yeterince gözlemlemiş etrafındakileri, kimin onu ne kadar anladığını ya da ne denli anlayamayacaklarının farkında.

Yaşamak için bir sese ihtiyacı varmış meğer.

Biz İNSANLARIN seslerine, yüzüne bakmamız, söyleyemediklerini duymamız gerekir.

Ana, baba, evlat, kardeş, arkadaş olarak meseleyi deşmemiz anlattırmamız lazım.

İnsanların biyolojik durumlarını fark edecek idrak lazım belki de…

Kendimizi en iyi ifade ettiğimiz yer evimiz olmalı.

Biz bu şekilde yetiştirilmiş bir toplumuz. Evlatlarımızın sesi, biziz. Onları bizim dayattığımız düzene tabi tutmak yerine birer ışık olmalıyız…

Bir sonra ki yazımda görüşmek dileğiyle;

sağlıklı güzel günleriniz olsun…