İslam Yaşama Sanatıdır

İslam Yaşama Sanatıdır Değerli Okurlarımız! 2017 yılının sonuna geldik

İslam Yaşama Sanatıdır

Değerli Okurlarımız!

2017 yılının sonuna geldik. Bu yıl İslam dünyası için çok sancılı geçti. Müslümanlar nice sınavlardan geçtiler. Hala sıkıntılı süreç devam etmektedir. Müslümanlar birlik oldukça Allah’ın izniyle bu sıkıntıların üstesinden geleceklerdir. Müminler cennete taliptir. Cennet yolu dikenlerle örülü gibidir.

Yüce dinimiz İslam, hayatı bütün derinliği ve zenginliği ile kucaklayan, her zaman insanlığı iyiye, doğruya ve güzele ulaştıracak olan yolu gösteren hidayet kaynağıdır. İslamiyet, biz Müslümanlara olağanüstü bir yaşama sanatı sunmaktadır. Bu yaşama sanatının baş mimarı insanlara Kuran’ın deyişiyle tertemiz sayfalar açmak için gönderilen Hz. Muhammed Mustafa sav’ın ta kendisidir.

Bütün güzelliğine rağmen geçici bu dünya hayatı, hiçbirimiz için kolay geçmemektedir. Hepimizin hayatında kolay ve zor zamanlar iç içe olmaktadır. Kolay zamanlarımızda bile çeşitli zorluklar yaşamakta; zor zamanlarımızda da bu sıkıntıları hafifleten, kolaylaştıran tesadüflerle karşılaşmaktayız. Bu, dünya hayatının değişmeyen özelliğidir. Bununla birlikte Kuran-ı Kerim’in İnşirah Suresinde her zorluğun yanında bir kolaylığın olduğu vurgulanmakta ve bu durum karşısında nasıl davranılması gerektiğine şöylece işaret edilmektedir: “Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul, Sadece Rabbine yönel”. Burada Yüce Rabbimiz, istikametimizi kendisine; her türlü arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı, rağbetlerimizi iyiye, doğruya, güzele, faydalı olana, hakka ve hakikate yöneltmemizi; bütün işlerimizi rızasına uygun hale getirme gayreti içinde olmamızı istemektedir.

Kuran-ı Azimuşşan’da; “Biz O (darlık ve genişlik) günlerini insanlar arasında döndürüp dururuz” (Al-i İmrân 140) buyrularak, hayatın bu yalın gerçeğine bir başka açıdan işaret edilmektedir. İnsanoğlu, göreceli olarak, bazen maddi, bazen psikolojik bazen de her ikisinin bir arada olduğu darlık veya genişlik zamanlarını yaşamaktadır. Kimse bu ayetin işaret ettiği hakikatin dışında hayat sürememektedir. Darlık zamanlarında bile gönüllerinde genişlik bulabilen insanlar, yaşama sanatına kavuşmuş olanlardır. Peygamberimizin hayatı bu anlamda da yaşama sanatının en güzel örneğidir. Allah’a sevgi ile, güven ile iman etmek ve bu imanın şevki ile insana hizmet etmek, büyük hedeflere yönelmek insana darlıklar içinde bile genişlikler yaşatır. Hz. Mevlana, hayatın bu karmaşık görünümünün bir imtihan olduğunu söyler. Ona göre imtihan, "işin dış yüzünde kalanlarla, işin iç yüzünü görenleri ayırt etmek için yapılmıştır". Hakikatin iç yüzünü ayırt etmenin ve imtihanı kazanmanın şartı da Kuranda şöylece belirtilmiştir: “Ey inananlar! Eğer Allah’a karşı sorumluluk bilincine sahip olursanız, O, size iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Çünkü Allah büyük nimet ve lütuf sahibidir”. (Enfal 8 / 29) .

Dinimizin insanoğlu için belirlediği kurallar, helal ve haramlar, ilk bakışta insanı sınırlandırıyor gibi görünse de, aslında insana gerçek özgürlüğü bahşeden, insanın ruhunu nefsin esaretinden ve oyuncağı olmaktan kurtararak özgür kılan kurallardır. Hayatın gerçek manasının tadına varanlar için bu davranış kuralları, sanki bir özsuyu, hayat iksirini koruyan bir kabuk, bir zar gibidir. İşin kabuğunda kalanlarla, kabuğun içindeki özü tadanlar arasındaki fark, hayatı taşımak ve hayatı yaşamak arasındaki fark demektir. İşin kabuğunda kalanlar hayatı taşırlarken, kabuğun içindeki özü tadanlar hayatın, belki de daha zor geçen bir hayatın, tadına vararak yaşarlar. Bu kimseler bulundukları her yere inancı, sevgiyi, affediciliği, ümidi, aydınlığı taşırlar. Kusurları görmeyi değil örtmeyi tercih ederler. İnsan onurunu her şeyin üstünde tutarlar. Yüce Allah insanın insana destek olmasını gerektiren bu zor, ama bir o kadar da cazip olan dünya hayatında, İslam’ın belirlediği ölçülere uyarak huzurlu bir hayat sürmeyi bizlere nasip eylesin. İslam dünyasına huzur ve rahat versin. Ne şartlarda olursa olsun bizi sıratı müstakimden ayırmasın. Yeni yılda başka bir makalede buluşmak dileği ile Allah’a emanet olunuz.