İSLAM'DA KURBAN VE HÜKÜMLERİ

İSLAM'DA KURBAN VE HÜKÜMLERİ Kıymetli Okuyucularımız!  Bu haftaki makalemizde Kurban bayramının yaklaşması münasebeti ile dinimize göre kurban nedir ve hükmünden bahsedelim istedik

İSLAM'DA KURBAN VE HÜKÜMLERİ

Kıymetli Okuyucularımız!

 Bu haftaki makalemizde Kurban bayramının yaklaşması münasebeti ile dinimize göre kurban nedir ve hükmünden bahsedelim istedik.

  Kurban, kurban bayramı günlerinde ibadet niyetiyle belli hayvanlardan birini keserek yapılan bir ibadettir. Kurban ibadeti, mahiyet itibari ile farklı olsa da  Hz. Adem'e kadar uzanmaktadır. (Bkz.Maide,5/27)      Ama günümüzdeki anlamıyla, İslam'da Kurban'ın tarihçesi, Hz. İbrahim Peygamber ile başlar. (Bkz. Saffat, 37/99-109) Kurban, İslâm'ın mali ibadetlerinden biridir.

Kurban Nedir?

Sözlükte "yaklaşmak, Allah'a yakınlık sağlamaya vesile olan şey" anlamına gelen kurban, dini bir terim olarak, "ibadet maksadıyla belirli bir vakitte belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak, ya da bu şekilde boğazlanan hayvan" demektir. Arapçada bu şekilde kesilen hayvana udhiyye denilir. (İlmihal  2, TDV, s.1)

Kimler Kurban Kesmekle Yükümlüdür?

Ergenlik çağına giren, zengin, mukim (yolcu olmayan) her erkek ve kadın Müslüman kurban kesmekle yükümlüdür. Buradaki zenginlikten maksat; kişinin temel ihtiyaçlarından başka 80.18 gr. Altın veya bunun kıymetinde mal veya paraya sahip olmasıdır. Zekattaki zenginlik ölçüsü ile, kurbandaki zenginlik ölçüsü aynı olmakla beraber, zekatta olduğu gibi, malın artıcı olması şart olmadığı gibi, üzerinden bir yıl geçmiş olması da gerekmez. Daha önce fakir iken, kurban kesme günlerinde yukarıda zikredilen zenginlik ölçüsüne ulaşan kimse, kurban kesmekle yükümlü olur.

Kurban ibadetinin tarihçesi:

Kurban, kurban bayramı günlerinde ibadet niyetiyle belli hayvanlardan birini keserek yapılan bir ibadettir. Kurban ibadeti, mahiyet itibari ile farklı olsa da Hz. Âdem’e kadar uzanmaktadır. (Bkz.Maide,5/27) Kur'an-ı Kerim'de Yüce Mevla şöyle buyurmaktadır:

"Her ümmet için Allah'ın kendilerine rızık verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık." (Hac, 22/34) İlahi dinlerin hepsinde kurban ibadetinin olduğunu da bu ayetten anlıyoruz.

Ama günümüzdeki anlamıyla, İslam'da Kurban'ın tarihçesi, Hz. İbrahim Peygamber ile başlar.  (Bkz. Saffat, 37/99-109)

Kurbanın Önemi:

Kurban ibadeti, çokça sevap kazanma vesilesidir. Rasulullah (sav) şöyle buyurmaktadır:

Hz. Aişe (r. anhâ) anlatıyor: "Rasulullah (a.s) buyurdular ki: "Hiç bir kul, kurban günü, Allah indinde kan akıtmaktan daha sevimli bir iş yapamaz. Zîra, kesilen hayvan, kıyamet günü boynuzlarıyla, kıllarıyla, tırnaklarıyla gelecektir. Hayvanın kanı yere düşmezden önce Allah indinde yüce bir mevkiye ulaşır.  Öyle ise, onu gönül hoşluğu ile ifâ edin." [Tirmizî, Edâhî 1, (1493); İbnu Mâce, Edâhî 3, (3126).]

Başka bir hadiste Zeyd ibn Erkam'dan rivayete göre, kurbanın ne olduğunun sorulması üzerine Rasulullah (sav): "O, babanız İbrahim'in sünnetidir." buyurmuş, sahabenin, kurbanda kendileri için ne gibi bir sevap bulunduğunu sormaları üzerine de "kurbanın her bir kılı için bir hasene verileceğini" bildirmiştir." (İbn Mace, Edahi, 3, A. İbn Hanbel, 368)

"Kurban gerek fert gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan mali bir ibadettir. Kişi kurban kesmekle Allah'ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Müminler her kurban kesiminde Hz. İbrahim ile oğlu İsmail'in Cenabı-ı Hakk'ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hatırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır.

Kurban toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Özellikle et satın alma imkânı hiç bulunmayan veya çok sınırlı olan yoksulların bulunduğu ortamlarda onun bu rolünü daha belirgin biçimde görmek mümkündür. Zengine malını Allah'ın rızası, yardımlaşma ve başkalarıyla paylaşma yolunda harcama zevk ve alışkanlığını verir, onu cimrilik hastalığından, dünya malına tutkunluktan kurtarır. Fakirin de varlıklı kullar aracılığıyla Allah'a şükretmesine, dünya nimetinin yeryüzündeki dağılımı konusunda karamsarlık ve düşmanlıktan kendini kurtarmasına ve kendini toplumun bir üyesi olarak hissetmesine vesile olur." (İlmihal  2, TDV.  s.2.)

Ailede zengin olan karı-kocadan her birinin kurban kesmesi gerekir mi?

İbadetlerde sorumluluk ve bu sorumluluğun bir neticesi olan ceza ve mükâfat da bireyseldir. Bu nedenle, dinen zengin olan karı-kocadan her birinin ayrı ayrı kurban kesmesi uygun olur.

Kıymetli Okuyucularımız!

Kurban Bayramınızı şimdiden tebrik eder, bizlere ve tüm İslam âlemine hayırlar getirmesini ve kestiğimiz kurbanların kabulünü Rabbimizden niyaz ederiz. Başka bir sayıda buluşmak dileği ile Allah’a emanet olunuz.