KÂFİRLE ÇATIŞMAYI GÖZE ALAN MÜSLÜMANA TÜRK DENİR (2)

KÂFİRLE ÇATIŞMAYI GÖZE ALAN MÜSLÜMANA TÜRK DENİR (2)   Yerli Türkçüler de batılı ağabeylerinin açtığı yolda faaliyet gösterdiler, çünkü yerli Türkçüler Süleyman Nazif'in dediği gibi şekercinin şe

KÂFİRLE ÇATIŞMAYI GÖZE ALAN MÜSLÜMANA TÜRK DENİR (2)

 

Yerli Türkçüler de batılı ağabeylerinin açtığı yolda faaliyet gösterdiler, çünkü yerli Türkçüler Süleyman Nazif’in dediği gibi şekercinin şeker, kahvecinin kahve olamadığı gibi Türk değillerdi. Türkçülerin ekseriyeti Yahudi’ydi. Sonradan Mustafa Celaleddin Paşa olan Polonya Yahudisi Kont Barzocki(Nazım Hikmet’in anne tarafından dedesi) ve  Munis Tekinalp (Moiz Kohen) bu Yahudi kökenli Türkçülerin ilk akla gelenleridir. Bazı çevreler toz konduramasada Moiz Kohen Ziya Gökalp hakkında “Bildiğim kadarıyla çok iyi bir Kabalist'tir.’’ der. Yani Ziya Gökalp da diğer Türkçüler gibi Türk değildir.Hal böyle olunca Türk demek Müslüman demektir genel kabulünü yıkmak için Hristiyan Türkleri(!), Yahudi Türkleri(!) uydurdular.Halbuki,  Maltalılar çok nadir bir rastlanan bir olayı betimlemek için "Tgħammed Tork!" yani "Bir Türk vaftiz edildi!’’ der, çünkü Maltalılar bir Türk’ün vaftiz olmasının imkansız olduğunu bilirler. Ermeniler kendilerine kızgın bakan birini gördükleri zaman "Neden ters bakıyorsun, Türk'ün domuz etine baktığı gibi?" derler çünkü Türk’ün domuz etine ancak nefretle, iğrenmeyle baktıklarını bilirler. Türklük ile hıristiyanlık bu derece yan yana gelemez şeyler olmasına rağmen İzzeddin Keykavus’un devamı olan ve dolayısıyla -Durmuş Küçükşakalak’ın yerinde tespitiyle- mürtet yani  irtidat etmiş Türkler olan Gagavuzlar, Hristiyan Türkler(!) olarak yutturuldu. Bizzat kendileri yaktıkları ağıtlarda  “Gerçi Rum isek de, Rumca bilmez Türkçe söyleriz/ Ne Türkçe yazar, okuruz ne de Rumca söyleriz/ Öyle bir mahludi [karışık] hatt-ı tarikatımız [yazı usulümüz] vardır/ Hurufumuz [harflerimiz] Yunanice, Türkçe meram eyleriz...” diyen Karamanlı Rumlar Yunan işgalinde bakkal dükkanlarını Yunan bayrağının renklerine boyamalarına rağmen Hristiyan Türk(!) olarak yutturuldu. Halbuki eğer Müslüman olmayan Türk diye bir şey olsaydı mübadelede diğer Rumlar ile birlikte gönderilmezlerdi.2012 yılının Kırım Harbi’nde biz Türklere karşı savaşan Rus ordusuna  övgüler yağdıran Mirza Fethali Ahundzade’nin 200. Doğum yıl dönümü olması sebebiyle Mirza Fethali Ahundzade yılı ilan edildiklerini hatırlarsak kafirlerin yutturduğu dolmaların ne kadar büyük olduğunu ve hala daha kusamadığımızı hatırlamış oluruz.

Papa 16.Benediktus tarafından 2010 yılında Aziz ilân edilen Kardinal Newman, 1854 yılında Liverpool’da vermiş olduğu konferansta  "Vizigotlardan Sarasenler değin,Hıristiyanlık dini ile temasa geçen bütün ırklar,kavimler er geç Hıristiyanlığı kabul etmişlerdir. Bu genel kuralın tek istisnası Türklerdir.Türkler Hıristiyanlığı kabul etmek şöyle dursun,Hıristiyanlığı ortadan kaldırmaya çalışmışlardır;tarih sahnesine çıktıkları 1048 yılından beri,Hıristiyan düşmanlığının öncüsü, sözcüsü, simgesi olmuşlardır.Bu yüzden Türkler, Katolik Kilise’sinin 11.asırdan itibaren en önemli sorunu,düşmanı olarak görülmüştür.Hatta,Papalık Devleti’nin son bin yılı Türklerle savaşarak geçmiştir de denebilir.’’ diyordu. Yani kâfirler Kardinal Newman örneğinden de anlaşılacağı üzere İsmet Özel’in ‘’Kafirle çatışmayı göze alan Müslümana Türk denir.’’ tanımının ne kadar yerli yerinde,eskilerin tabiriyle efradını cami ağyarını mani bir tanım olduğunu çok iyi biliyorlar.Bizim de bu tanımı idrak etmemiz gerekir çünkü hayvanlar aleminde güçlü güçsüzü yenerken,insanlar aleminde tanımlayan tanımlananı yener.