Mücadeleye devam

Mücadeleye devam HES projelerde yok sayılan ve enerji üretme gerekçesiyle yaşam alanlarından sökülüp atılmak istenen Alara Vadisi'nde yaşayan köylüler, mücadelelerini ve neden vazgeçmeyeceklerini anla

Mücadeleye devam

HES projelerde yok sayılan ve enerji üretme gerekçesiyle yaşam alanlarından sökülüp atılmak istenen Alara Vadisi'nde yaşayan köylüler, mücadelelerini ve neden vazgeçmeyeceklerini anlattılar. Kayabükü’nden Muhtar İbrahim Taşer, Mehmet Şahin, Musa Şanlı, Münevver Şanlı, Köprülü Muhtarı Ayhan Yılmaz ve Fikret Kılınç sonuna kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguladılar. 

Suyumuzu, toprağımızı
asla vermeyeceğiz!

HES projelerde yok sayılan ve enerji üretme gerekçesiyle yaşam alanlarından sökülüp atılmak istenen Alara Vadisi'nde yaşayan köylüler anlattı.

Türkiye 2003 yılında yeni bir yönetmeliğin ardından türeyen HES projelerinin sarstığı vadilerden biri olan Alara Vadisi de hatalı enerji politikalarının yarattığı etkilerden payına düşeni aldı. Gündoğmuş’tan doğan Alara Çayı'nın yaşam verdiği vadi, ünlü Uçansu Şelalesini de barındırıyor. Geçtiğimiz hafta 10 yılı aşkın zamandır vadideki HES projelerine karşı hukuki mücadele yürüten Alara Vadisi’ndeki köyler süreci anlattılar. Köylülerin açtığı dava sonucu mahkemelerin ÇED kararlarını iptal ettiği HES projeleri, aynı projelerle yeniden halkın karşısına çıkıp “biz bu projeyi yapacağız” ısrarını sürdürüyor. Ancak halkın genelinin en önemli itirazı, HES’lerle ilgili ÇED projelerinde vadide yaşayan insanların ve canlı yaşamının yok sayılması.
70 YAŞINDAKİ MEHMET ŞAHİN ‘BU SU BENİM HAYATIM’
Gündoğmuş Kayabükü köyünden 70 yaşındaki Mehmet Şahin, bu vadide doğup büyümüş. Eski adı Çündüre olan Kayabükü köyünden Mehmet Şahin “Bu su benim hayatım. Ben buraya bu su için geliyorum. Vadideki HES projelerinden birinin adını ‘Hayat’ koymuşlar. Hayat bir proje değil, gerçeğin ta kendisidir. HES projesi nasıl hayat olabilir? Hayat, işte burada, bu suda. Eğer gerçekten elektrik üretmekse niyetleri, bizim köyümüzde rüzgâr ve güneş enerjisi için uygun yerler var. Kimse bu vadiye göz koymasın. Biz suyumuzu asla vermeyiz. Bu uğurda canımızı veririz ama suyumuzu, toprağımızı asla vermeyiz. Bunu böyle bilsinler” dedi.
MUSA ŞANLI: PROJEDE İNSAN VE DOĞAYA YER YOK
Kayabükü köyünün bir başka sakini olan 73 yaşındaki Musa Şanlı Alara Çayı ve onun kollarından biri olan Küçükçay üzerinde 10 kilometrelik bir alan içerisinde 8 HES projesi bulunduğunu anlatarak uzun süren davaları özetledi. Köylülerin kazandığı davaların sudan sebepler yüzünden nasıl bozulduğunu anlattı. HES projelerinin ÇED raporlarını satır satır okuduğunu belirterek “Projeyi açıp baktık, insana ve doğaya yer verilmiyor. Sadece bir şirketin kazancı öne alınmış. Başka bir şeye değer verilmiyor. Burada üretilmesi düşünülen enerji, bir apartmanda kaçak olarak kullanılan enerjiden daha fazla olmayacak. Ancak bunun için evlerimiz, tarlalarımız istimlâk edilecek. Buradaki insanlar nereye gidecek, nasıl yaşayacak kimse bir şey söylemiyor. Biz köylüler olarak Anayasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Çünkü bizi yok sayamazlar, biz varız.”
MÜNEVVER ŞANLI: HUZURUMUZU BOZMAYA HAKKINIZ YOK
69 yaşındaki Münevver Şanlı: “Bizim köyümüzün tarihi çok eskilere gidiyor. Ben 45 yıl Avrupa’da yaşadım. Dönünce de gelip köyüme yerleştim. Almanya’daki oğlum da emekli olunca gelip buraya yerleşeceğini söylüyor. Bizler burada huzur buluyoruz. Kimsenin bizim huzurumuzu bozmaya hakkı yok. Enerji üretmek istiyorlarsa Türkiye’nin güneşi yumurtayı asfaltta pişirecek kadar güçlü. Enerjiyi güneşten üretebilirler ama bu su gitti mi geriye gelmez. Bizim suyumuza dokunmasınlar. Biz HES istemiyoruz. HES yapmak için ısrar ederlerse önce bizi buraya gömmeleri gerekiyor. Buranın ışığını kimse söndürmeye kalkmasın. Ölürüz de suyumuzu vermeyiz.”
MUHTAR DA KÖYLÜLERİN YANINDA: ‘HES’LER YAĞMA PROJELERİ’
Kayabükü Muhtarı İbrahim Taşer: “Köylüler bize bir görev verdi ve muhtar seçti. HES’ler birer yağma ve doğayı yok etme projeleri. Şirketler gelip bize deseler ki, ‘biz buraya süt ürünleri ya da zeytin işleme tesisleri kuracağız’, o zaman hep birlikte destek çıkarız. Ama doğayı katledecek projelere karşıyız. Bu dere canlılar, vadide insanlar yaşıyor. Bu projeler uygulanırsa canlı yaşamı yok olur. Ben Muhtar olarak sonuna kadar köylülerimin yanındayım. Onların derdine derman olmak için buradayız. Hep birlikte bu projelere geçit vermeyeceğiz”
AYHAN YILMAZ: HES’LERLE BİRLİKTE SORUN DOĞURDULAR
Köprülü Muhtarı Ayhan Yılmaz: “2009 yılından bu yana HES projelerine karşı hukuk mücadelesi yürütüyoruz. Bütün davalarımızı kazanmamıza rağmen bir gerekçe bulup kararı bozdular. Mahkemeleri kazanıyoruz ama bir şekilde yeniden geliyorlar. Biz burada kiraz, üzüm, incir, zeytin ve ceviz üretiyoruz. Vadideki HES projeleri buradaki suları topladığı zaman tarım yapılamaz hale gelecek. İçme suyu ihtiyacının bile ayrıca düşünüleceği belirtiliyor projelerde. Oysa önce doğa ve insan, sonra enerji gelmeli. Havasız, susuz yaşayamazsınız ama elektrik olmadan da yaşayabilirsiniz. Buradaki insanlar tarımsal üretimle çoluk çocuğunu geçindiriyor. Ürettikleriyle ülke ekonomisine de ciddi anlamda katkı sağlıyorlar. Bu bölgenin insanının devletle hiçbir sorunu yoktur. Ancak bu saatten sonra HES’lerle birlikte sorun doğurdular. Biz burada sorun istemiyoruz. Zalimin zulmü varsa mazlumların da direnme gücü vardır. Bu coğrafyayı bunlara bırakmayacağız.”
ALARA VADİSİNDE DEVRİMCİ BİR İMAM: FİKRET HOCA
Köprülü’de yaşayan eski imam Fikret Kılınç: “Dağdan çıkan bütün suları projenin içine almışlar. Nasılsa burası mutaassıp bir bölgedir, kimse bu projeye karşı çıkmaz demişler. Projelere de ‘burada insan yaşamıyor, bağ-bahçe yoktur’ diye yazmışlar. Mesela Kayabükü köyünü gerekirse TOKİ aracılığı ile kaldırabiliriz diyorlar. Bu köyde 50-100 arısı, 500-600 davarı olan var. Burayı tümüyle insansızlaştırıp ele geçirmek istiyorlar. Kaynağından denize döküldüğü yere kadar vadide 11 tane HES projesi var. Daha önce açtığımız davaları kazandık ama yine geliyorlar. Bizler de sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz.” –

Kaynak: OdaTV-Yusuf Yavuz  Mehmet Şahin  Musa Şanlı  Münevver Şanlı

İbrahim Taşer  Ayhan Yılmaz  Fikret Kılınç