PAPACI OLACAĞINA TÜRK OL!

PAPACI OLACAĞINA TÜRK OL! 'Papa Eftim' olarak bildiğimiz Pavlos Karahisaridis (Karahisarlıoğlu), 1884'te Ankara Vilayeti'ne bağlı Yozgat Sancağı'nın Akdağmadeni Bucağı'ndaki İstanbulluoğlu Mahallesi'n

PAPACI OLACAĞINA TÜRK OL!

‘Papa Eftim’ olarak bildiğimiz Pavlos Karahisaridis (Karahisarlıoğlu), 1884’te Ankara Vilayeti’ne bağlı Yozgat Sancağı’nın Akdağmadeni Bucağı’ndaki İstanbulluoğlu Mahallesi’nde doğmuştu. Mahalleye bu ad, II. Mahmud döneminde İstanbul’dan göçürülen Rum ve Ermeniler yüzünden verilmişti. Zaten Cumhuriyet öncesinde Akdağmadeni nüfusunun dörtte üçü gayr-i müslimdi.

Mustafa Kemal'in Baba Eftim dediği Pavlos Karahisaridis'in Türk(?)(!) Ortodoks Kilisesi'ni 21 Eylül 1922'de yani Sakarya Meydan Muharebesi kazanıldıktan kısa bir süre sonra kurmuş olması aslında Türk(!) Ortodoks Kilisesi'nin Türk sıfatı almasının Ahmet Türk'ün dedesinin Türk(!) soyadı alması gibi bir şey olduğunu gösteriyor.Nasıl Ahmet Türk'ün dedesi Yezidi olduğu halde Sakarya Meydan Muharebesi'nin Türkler tarafından kazanılmasından sonra kızına ''Türkiye'' adını verirken kendine de ''Türk'' soyadını seçtiyse, Papa Eftim'de Kilisesi'ne Türk adını vermiş.Bu sayede Papa Eftim ve yakınları, Mustafa Kemal’in emri üzerine 3 Ağustos 1924 tarihinde çıkarılan 3798 sayılı “Papa Eftim Tezkeresi’' ile devletin himayesine alındı ve mübadeleden kurtuldular.

''Hristiyan Türk vardır.'' diyenlerin örnek olarak gösterdiği Papa Eftim'in Türk olduğuna dair bir emare bulunmuyor. Eftim, Rumca bir isim. Papa Eftim'in baba adı Baraş, ana adı ise Mariya. Annesi Mariya'nın Aynaroz Adası Rumlarından, babası Baraş'ın ise Ermeni olduğu iddia ediliyor.Papa Eftim'in oğlunun adı ise Yorgo. Nasıl Ahmet Türk'ün dedesi İstiklâl Harbi'nden sonra kızına ''Türkiye'' adını verdiyse Eftim'de oğlunun adını Yorgo'dan Turgut'a çevirmiş. Eftim ailesinin ölülerini ise Rum mezarlığına defnettiğini görüyoruz.Bu mezarlığı incelediğimiz zaman sonradan Erenerol soyadını alan Eftim ailesinden bir tane bile Türk ismi taşıyan aile ferdi göremiyoruz.Mezar taşlarında Sokrat,Niko,Evanfiye,Resbina ve Meri gibi isimler yazılı olduğu halde Türkçe bir isim yok.Papa Eftim'in Hristiyan Türk(!)(?) oldukları söylenen Karamanlılardan olduğunu iddia edenler de vardır.Bu iddiaya ise cevabı Karamanlılar'ın “Gerçi Rum isek de, Rumca bilmez Türkçe söyleriz/ Ne Türkçe yazar, okuruz ne de Rumca söyleriz/ Öyle bir mahludi [karışık] hatt-ı tarikatımız [yazı usulümüz] vardır/ Hurufumuz [harflerimiz] Yunanice Türkçe meram eyleriz...” dediklerini yani bizzat kendilerinin Rum olduklarını söylediklerini hatırlatarak verebiliriz.

Veli Küçük'ün Marmara Üniversitesi'nde vermiş olduğu bir konferansta İstiklâl Harbi'nde direnişi başlatan kişi olduğunu iddia ederek kahramanlaştırmaya çalıştığı Papa Eftim, aslında İstiklâl Harbi ve sonrasında Ankara Hükümeti'ne yakın durarak dindaşlarını korumaktan başka bir şey yapmamıştır. Birinci Cihan Harbi başlarında 1914'te askere alınmamak için Ankara'dan ayrılmış, 1915'te Akdağmadeni'ne Papaz olarak atanmış. 1946'da ise oğlu Yorgo'nun(Turgut'un) askerlikten muaf tutulması için başbakanlığa dilekçe yazmış.Yani vatansever (!) Eftimler ellerine geçen fırsatları değerlendirerek askerlik yapmamışlar. Keskin Hastanesi'nde Kuva-yı Seyyare için 200 yatak hazırlatması gibi hizmetleriyle Ethem Bey ile yakınlaşan Papa Eftim bu sayede 1920’de Yozgat, 1921’de Koçgiri isyanlarını bastırırken işgalcilerle işbirliği yapan yerli gayr-i müslimleri katleden Ethem Bey’in ve Topal Osman’ın kuvvetlerinden Keskin Hıristiyanlarını kurtarmayı başardı ve Simav’dan Keskin’e sürülen Rumların güvenli biçimde İstanbul’a gitmelerini sağladı. 1964'te ise Kıbrıs Hadiseleri yüzünden Rum kökenlilerin sınır dışı edilmesine karşı çıkan ve bu mevzuda İsmet İnönü ile sert tartışmalar yaptığı ileri sürülen Eftim'in her zaman dindaşlarını Türk görünmek suretiyle edindiği nüfuzu sayesinde korumaya çalıştığı görülmektedir.2006 yılında açıklanan Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi İstanbul Başpiskoposluğu Vakfı'nın mal varlığına bakıldığında ise Türk görünmenin Eftim ve ailesi açısından çok kârlı olduğunu anlıyoruz.

Mondros Müterakesi'nden sonra Keskin Metropolit Vekili olan Eftim bu dönemde dindaşlarını korumak üzere yerli Ermeniler ve Rumlar tarafından kurulmuş olan Phatanai o İpnos adlı örgütle yakınlaşmış, ama Ankara Hükümeti Anadolu'da vaziyete hâkim olmaya başlayınca orta yolcu bir tavır izlemeyi seçmiş.Çünkü metropolitlik yaptığı Keskin, Ankara ve Sivas gibi Türk Milliyetçiliğinin o dönem için kalbi olan iki merkezin tam ortasına düşüyordu.1922'de kâfirlerin Kapadokya demekte ısrarcı olduğu bölgede tura çıkan Eftim, hem Türk(!)(?) Ortodoks Kilisesi projesini anlatıyor hem de para topluyordu.Kendisine 300 altın veren Mustafa Kemalpaşalı (Sinasoslu) Serafeim Rizos, Kayseri'de Eftim'e gerçek amacının ne olduğunu sorduğunda ''Maksat,Serafim Efendi,köprüyü geçelim...'' demişti.

Papa denilince asırlardır Türklük aleyhine faaliyet gösteren biri akla gelirken günümüzde Papa Eftim'in Türk olduğu iddia edebilecek derekeye indik.Halbuki Türk kelimesi ile Papa kelimesi bir cümlede ancak zıtlık,karşıtlık bildirmek için yan yana bulunabilir.Nitekim, Papa 2.Baschalis 1100 Ağustos'unda yayınladığı bir fermanda ''Müslümanlar eşittir Türkler.'' demişti.16.asırda İspanya'ya karşı isyan ettikleri zaman bastırdıkları hilal şeklindeki madalyona ''PAPACI OLACAĞINA TÜRK OL'' yazdıran Hollandalılar bile Türklük ile Papalığın birbirinin mefhum-u muhalifi olduğunu anlamış olduğu halde adı Türk nesli Türk kimselerin bir Papa'nın Türk olduğunu iddia etmeleri ne hazindir.