RAMZAN AYININ MADDİ VE MANEVİ DÜNYAMIZDAKİ ETKİLERİ  (1)

'GÜZLE KÖŞKÜNDEN ESİNTİLER

“GÜZLE KÖŞKÜNDEN ESİNTİLER.”

RAMZAN AYININ MADDİ VE MANEVİ DÜNYAMIZDAKİ ETKİLERİ  (1)

İslâmiyetin en büyük şeairlerinden olan mübarek Ramazan Ayını idrak etmeye başlayalı bir haftayı geçti. Aziz can dostların mübarek Ramazan aylarını bütün ruh u canımla tebrik ederim. Bu mübarek ayda ettiğiniz ve edeceğiniz bütün duaların, Cenab-ı Hak yanında makbul olmasını Erhamürrâhimînden niyâz ediyorum.

Bu Ramazan-ı Şerifin hem ülkemiz, hem milletimiz, hem de âlem-i İslam için gayet ehemmiyetli, pek çok kıymetli neticeler getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

Seksen sene bir manevi ömrü kazandıran  “Leyle-i Kadrin” hakikatini ve Ramazan'ın yüksek mertebesinin kazanılmasını bundan hissedar olunmasını Rahmet-i İlahiyeden bekliyoruz.

Bu mübarek Ramazan herbir has Müslümanın kırk bin dilli bir melâike gibi, kırk bin dillerle, din kardeşleri sayısınca edecekleri manevi duaların, rahmet-i İlahiye nezdinde makbul olmasını, Cenab-ı Erhamürrâhimînden niyaz ediyoruz.

Çünkü; Mübarek Ramazan;

Kur’an âyetlerinin sırlarının manevi hâlet-i ruhiyelerde hissedildiği andır.

Lâtifelerin kalp ve ruh eşliğinde coştuğu mübârek zamandır.

İlhâmî hediye ve ikramlarının bollaştığı zamandır.

Âlem-i İslâmın ve insanlığın büyük umutlarla beklediği, hususan tek gecelerinin Leyle-i Kadir gibi bir rahmet deryasını içinde barındırdığı andır.

Sadece İslâm âleminin değil, Avrupa ve bütün Batı Dünyasının Kur'ân’a yöneldiği Kur’an bülbüllerinin şakıdığı zamandır.

En büyük kucaklaşmanın harmanı ve meydanı olan Bayramı getiren andır.

Kafa ve gönülleri sadece maneviyata ve uhrevîliğe bağlayan ulvî bir bağlıdır.

Feyzin, rahmetin, bereketin, rahmetin coştuğu andır.

Kazancın bire bin olduğu rahmet deryasının taştığı bir ticaret meydanı ve pazarıdır.

Gece ve gündüzün her anının değer kazanıp maneviyatla süslendiği ve şereflendiği andır.

Maddî belâ ve musibetlere karşı bir kalkan ve siper halinin yaşandığı andır.

Kur’an hatimleri, Cevşeni, sahuru, iftarı, teravihi ve dualarıyla manevi, neş'e, sevinç, mutluluk ve sürurun katlandığı aydır.

Sarhoşların, heveskârların, şarkıcıların, nefsine esir olanların durakladığı andır.

Gavs-ı Âzam’ın işaretiyle, inâyet gözü altında hafîziyet ve hıfzın icrasının yaşandığı andır.

Rahmet lem’alarının parıldadığı zamandır.

Receple başlayıp, Şabanla devam eden nurani çizginin en parlak ve verimli mevsimidir.

Akıldan ziyade kalbin, hislerin, ruhun hareketli olduğu andır.

Orucun değerini bilemeyen nasipsizlerin istifadeden mahrum olduğu rahmet deryasının adıdır Şehr-i Ramazan.

Bu mübarek Şehr-i Ramazanın tüm İslâm âlemi ve insanlığa rahmet ve bereket getirmesi dilek ve temennisiyle. 22.05.2018 GÜZLE GÜNDOĞMUŞ,  ANTALYA NEJAT EREN