SEÇİM ATMOSFERİNDE İTİDALLİ VE SABIRLI OLMAK 

'GÜZLE KÖŞKÜNDEN ESİNTİLER

“GÜZLE KÖŞKÜNDEN ESİNTİLER.”

SEÇİM ATMOSFERİNDE İTİDALLİ VE SABIRLI OLMAK 

Bugün Ülke gündemine en önemli bir konuya temas edip, belki bir nebze itidalli, dengeli bir duruş ve seyre yardım etmiş oluruz.

Türkiye birden “Seçim Sathi Mailine” girdi. “Erken Seçim” sanki aniden gündeme oturdu. Başta “siyaseti” meslek kabul etmiş olan aktif siyasetçiler bile aniden bir “Erken Seçim” gündemiyle baş başa kaldı. Vatandaşlar da şakın bir haleti ruhiye ile yepyeni bir gündemle yatıp kalkmaya başladı.

Aklı başında, ağır başlı, muhakemeli, insaflı ve nezaketli insanlara düşen bu “Seçim Kampanyasını” selametle ve suhuletle icra etmek olmalıdır. Bu kampanya sırasında manevi değerleri başta olmak üzere milletin kudsi sermayeleri dünyevi ve siyasi işlere alat edilmemelidir. Sakin ve muhakemeli olmak hayati önem arz etmektedir. Akrabalık, komşuluk, arkadaşlık, dostluk duygu, düşünce ve bağları ikinci, üçüncü plana atılmamalıdır. İnsanlık değer ve yargıları arka planda değil ön planda tutulmamalıdır.

Siyaset; toplumun en temel yapısı ve çekirdeği olan aileden başlayarak, mahalle, belde, bölge ve vatan sathını içine alan bir idare ve yönetme sanatıdır. Dürüst, ilkeli, iradeli ve dürüst şahsiyetlerin yaptığı bir iş, sorumluluk ve meşguliyettir. Siyaset aynı zamanda, kendini ifade etme, toplumla bütünleşme ve karşılıklı güvenme işidir. Gerçek siyaset: asalet, cesaret, sabır, dirayet, nezaket, adalet, muvazene ve denge unsuru olmaktır. Siyaset sahasındaki unutulmayacak değerler toplumun da, idarede kalite göstergesidir. Asil bir milletin evlatlarının beklenti ve umudu budur.

Siyaset kendi mecraında, çizgisinde ve kendi zemininde cereyan etmelidir. Toplumun ortak değerlerini amaç ve araç olarak kullanmamalıdır. Bu konuda işin tadının ve ölçüsünün kaçması toplumda ciddi bir algı, kutuplaşma ve endişe oluştu maalesef. Geçmişin endişeleri, mevcut halin bu istikrarsızlığı, toplumda ciddi bir vicdan acısı ve tereddüt oluşturmuş durumda. Ortalık tam net görülmüyor.

Bu endişeli ve tereddütlü halin giderilmesi bu “Erken Seçim” Kampanyasında olsun daha seviyeli, karakterli, seviyeli bir sürece dönüşsün. Bunu istemek ve beklemek bir vatandaşlık hakkımız olsa gerek. Bütün siyasilerden, liderlerden, adaylardan, seçmenlerden, taraftarlardan bu ülke, bu topraklar, bu millet olarak beklentimiz bize yakışır bir üslupla “Seçim Kampanyalarını” sürdürmeleridir.

Birbirine iftira eden, itham eden, rakiplerini suçlayan, kendisini aklayan bir aday ve seçmen profili değil. Adaleti, hakkı, şefkati, merhameti, hukuku savunan gerçek şahsiyet sahibi aday ve seçmenlerin sahada mertçe vatan ve millet için hizmet mücadelesini görmek istiyoruz.

Kavgayı, iftirayı, sathiliği, karalama, tuzak ve hileyi kınına ve toprağa gömenlerin öne çıktığı bir kampanya bekliyoruz. Belirsizlik, kargaşa, körü körüne tarafgirlik, peşin hüküm ve bencillik ne insana ne bu topraklara bir fayda ve menfaat getirmez.

İşin büyük sorumluğu, vebali ve ağırlığı Anadolu’ya, tabana, seçmene, millete, yani asıl memleket ve milletin sahibi “seçmene” aittir. Kendini bilen, bu vatanı seven, millete, vatana, millete, siyasete, partisine ve en önemlisi kendine hizmet ve iyilik yapmak isteyen her kim olursa olsun, akıllı ve makul yolu tercih etmelidir. Her kim aday olursa olsun, millet olarak onlara gerçek oyu, , hakkı, sorumluluğu ve gerekirse dersi ve istikameti verecek olan yine tabandır, seçmendir., Millettir.

Memleket ve millet için, kendimiz ve insanlık için, tarafgirliği ve particiliği öne çıkarmak yerine; adaleti, hakkı, hukuku, vefayı, doğruluk ve dürüstlüğü, milletin beklenti endişelerini giderecek ve öne çıkarıp vicdanımızın sesiyle hareket etmek daima kazançtır, fazilettir, huzur ve güvendir.

Seçime ğiren her parti, aday, şahıs, yeni deyimi ve ifadesiyle “ittifak” anayasa ve kanunlara göre hakk kazanmıştır, meşrudur, bu vatan ve millete aittir. Yani bizimdir.  O zaman Siyasi Rekabet bir kavga ve gürültü değil, hizmet ve fazilet hizmeti olmak durumundadır. Bu sahada, millet en büyük takdir edici, seçici, hüküm koyucu ve sözü son söyleyendir. Neticeyi hazmetmek herkes için adalet ve fazilet göstergesi olmalıdır.

Güzele, hakka, adalete, hukuka, fazilet ve yüksek ahlâka talip olmanın huzur vadisinde olalım. Zulmün, adaletsizliğin, zararlı tarafgirliğin, kin ve nefretin karanlık çukurlarından uzak olamak dilek ve temennisiyle 09.05.2018  GÜNDOĞMUŞ NEJAT EREN