SICAK RUHLARI DUYGULARI KALPLERİ SARAN DUYGU DOSTLUK

'GÜZLE KÖŞKÜNDEN ESİNTİLER


“GÜZLE KÖŞKÜNDEN ESİNTİLER.” 


SICAK RUHLARI DUYGULARI KALPLERİ SARAN DUYGU DOSTLUK


            Hayatın, zamanın, kardeşliğin, münasebet, alâka ikliminin, tatlı, hoş, vicdanî, halî bir bağı olan dostluk!


Vuslatın, hasretin, vazgeçilmezliğin değeri ve önemiyle gergef gergef işlenen duygu şelalesinin adı olan DOSTLUK!


Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da Risalei Nurlarda çok güzel örnekler, ifadeler, tespit, tavsiye ve hoş ifadeler var.


Onlardan da faydalanarak birlikte bir fikir turu yapmaya çalışalım.


Âlem-i İslâmın uhuvvetini, bu milletin hasletini gösteren önemli bir duygudur hakiki dostluk!


            Hakiki dostluğun, bu duyguyu insanlığa bahşeden, Baki ve fani âlemin sahibini tanımak ve onu esas telâkki etmek çok önemli bir inançtır.


            Gül kokulu, tatlı dilli, güler yüzlü insanların kopmayan bağı ve enerjisidir dostluk!


            Birtek insan için günleri, maddeyi, haysiyetleri ve birçok değeri o uğurda kullanmak ancak dostlukla olur!


Kur'ân ve âlem-i İslâmın hasenelerini hiçe indirmemek için çilelere katlanmak, ancak sağlam dostluk köprüleriyle olabilir!


            Bu acîb, zamanda, samimiyet ve lillah için muhabbet etmek, tesellî alıp verip almak Nurculuk nişaneli dostluğun damgasıdır.


Gelip geçici, zevâle mahkûm olan hallere direnmek ve bakileştirmenin yolu, hakiki dostluktan geçer.


            Her türlü zorluğa, noksana, hataya, kusura rağmen muhabbet ve irtibatı devam ettirmek tam dostluktur!  


Ezayı, cefayı, ihaneti, unutup, gündemden çıkarmanın, adı dostluktur!


            Fena nazarların ötelendiği, güzelliklerin sevgi ve muhabbetin yaşatıldığı ortamlardır, dostluklar!


            İnkisar-ı hayalin hayat bulmadığı farklı bir iklimdir, dostluk!


            En ziyâde merbûtiyet ve bağlılığı sağlayıp devam ettirme tatbikatı ancak dostlukla olur.


            Görüşmekle, tesellî ve ünsiyet almaya ihtiyaç olduğunu hissedebilmek, dostlukla kaimdir.


            Hakikati hallerin paylaşıp dertleşildiği manevi sofra, dostluğun bir başka aynası ve yüzüdür. 


            Herşeye, bütün olumsuzluklara rağmen, selam ve sabahı kesmemenin sabırlı neticesi asil bir dostluk örneğidir.


            Husumete, fenalığa rağmen; “husûmete vaktimiz yoktur.” Diyebilme fazileti, dostluğun gerçek özüdür.


            Gerçek dostlar;  “Ehl-i ahiret dostlardır” tespiti dostluğun bir başka tarifidir. 


            Gerçek dışı şüpheleri ferasetle keşfederek dostluktan vaz geçmemek önemli bir duruştur. 


            En iyi dost potansiyelinin yakınlar olduğunu ve önemli olduğunu asla unutmamak gerek. 


Firak, iftirak tokatlarına karşı medar-ı tesellî, samimi dostlar ile görüşmeyi sıklaştırmaktır. 


Hak yolunda olunca kıymettar, dostlukları bile feda edebilmek dostluğun gerçek yüzünü iyi anlamaktır.


            Hakîkat ve masumiyetin idrakiyle dost olmak çok farklı bir sır ve fıtriliğin neticesidir.


Îman-ı tahkîkinin kudsî hakikatiyle binler dost kazanabilmek “Şahsi Manevî” gerçeğiyle mümkündür.


Şevk ile her dem, dost, dost! Diye, dostları arayabilmek te ayrı bir mazhariyet ve istikrar çizgisidir.


            Zekî, Bahtiyar, samîmi ve azîz dostlarla birlikte olmak,  hayatı devam ettirebilmek, Allah’ın bir lütfudur.


Bütün bu izahlardan sonra; Dünyada, İslâm âleminde, yakın çevremiz ve iç bünyelerde yaşanan olumsuzlukları görüyor ve yaşıyoruz. Bu zorluklara karşı; insanlığın bunaldığı da bir gerçek. Ama bu alanda çözümlerden birinin; dostluk olduğunun da farkında olmamız gerekiyor.


Gerçek ve ebedî dostlukların, anlaşılıp yaşaması ve yaşatılması ümit ve temennisiyle. GÜNDOĞMUŞ/ GÜZLE  NEJAT EREN