SORGULAMAK VEYA NEFİS MUHASEBESİ

'GÜZLE KÖŞKÜNDEN ESİNTİLER

“GÜZLE KÖŞKÜNDEN ESİNTİLER.” 
SORGULAMAK VEYA NEFİS MUHASEBESİ
Sorgulamak veya nefis muhasebesi zor iş. Hayat ve insanlık için de çok gereklilik. Önemli olan, insanın kendinden başlayıp, dış hadiseleri de akıl, mantık süzgecinden geçirip değerlendirmesidir.
İslâm’da: nefis muhasebesi insanın kendiyle hesaplaşması açısından önemli bir esas. Günlük hayatta karşılığı: “sorgulama, özeleştiri, otokritiktir. Akıllı, inançlı bir insan, neyi, ne zaman, niçin, kime, nasıl ve nedenlerini muhakemeli sorgulayabilirse doğruyu yapar. Bunun neticesinde de hayattan ders alıp, yaratanıyla bağı iyi kurar. Kendini kontrol eder. Haddini bilmek, bir bakıma hakka razı olmaktır. Teslimiyet, afakilikten, dış hadiselerden enfüsüliğe, yani kendine dönmektir. Esas sorgulama kişinin kendi vicdanıyla hesaplaşmasıdır. Kusurları hem “Hakka” hem de “halka” karşı itiraf etmek büyük bir fazilettir.
Dış dünyada sorgulamak ise: hakkı bulmak, adaleti sağlamak, hukuku korumak, meşru sınırlar içerisinde kalmak için olmalıdır. Bu da müspete odaklanmakla olur. Menfi sorgulama; amacı ve haddi aşmak, şüphe, itham, iftira, saldırı, hakka tecavüz, karalama, yıkım, tahribata giden yol olabilir.
Kendisinin dışında herkesi suçlayan bir “ruh hali” tedaviyi gerektiren ciddi bir problemdir. Bu sapma, Allah korusun, bilerek veya bilmeyerek, kaderin sorgulanıp, suçlanması faciasına gidebilir.
Bu konuda insanlığa da doğru çözüm ve rehberliği yapacak örneği Risalei Nur lar ve Bediüzzaman’da bulmak mümkün. Musibet ve felâketlerin kalın gaflet perdeleri yıktığı gerçeğiyle insanlığın sorgulaması konusu ikinci dünya savaşının neticeleriyle konu şöyle tespit ve tarif edilmektedir.
“Nev-i beşer, (insanlık) bu son Harb-i Umuminin (2. Dünya savaşı) eşedd-i zulüm (şiddetli zulüm) ve istibdat (baskı) ile ve merhametsiz tahribat ile… Büyük tahribatlarını tamir edememelerinden gelen dehşetli vicdan azaplarıyla ve dünya hayatının bütün bütün fani ve muvakkat (geçici) olması ve medeniyet fantaziyelerinin aldatıcı ve uyuşturucu olması umuma görünmesiyle ve fıtrat-ı beşeriyedeki (insanın yaratılışındaki) yüksek istidadatın mahiyet-i insaniyesinin umumi bir surette dehşetli yaralanmasıyla ve ebedperest hissiyat-ı bakiye (ebedi var olma duygusu) ve fıtri aşk-ı insaniyenin heyecan içinde uyanmasıyla ve gaflet ve dalaletin en sert, sağır olan tabiatın Kur'an'ın elmas kılıncı altında parçalanmasıyla ve gaflet ve dalaletin en boğucu aldatıcı en geniş perdesi olan siyasetin ruy-i zeminde (yeryüzünde) pek çirkin, pek gaddarane hakiki sureti görünmesiyle; elbette ve elbette, hiçbir şüphe yok ki… nev-i beşer, maşuk-u mecazisi (mecazi aşkı olan) olan hayat-ı dünyeviye böyle çirkin ve geçici olmasından, fıtraten beşerin hakiki sevdiği ve aradığı hayat-ı bakiyeyi bütün kuvvetiyle arayacak.” (Bediüzzaman Said Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybi SH:9)
An itibariyle menfilikler maalesef piyasaya hâkim görünüyor! Bunda medyanın “tarafgirlik ve menfaat odaklı” görüntüsünün tesiri büyük! Olumsuzluklardan kişi, aile, hele de çocuk ve gençlerimizin menfi yönde etkilenmemesi mümkün değil. Kaybolan değerler, yıkılan aileler, masum kurbanlar! Hanelere düşen kor ateşler! Adaletsizlik, hukuksuzluk ve haksızlıklarla meydana gelen sayısız mağduriyetler! Toplum olarak, bunca felâketlerin sebeblerini arayıp bulmak ve çözüm üretmek için, vicdanî bir değerlendirmeyi yapmayacak mıyız?
Cenabı Hakkın bizlere ihsan ettiği bu kadar nimetlere karşı, aynı vatanı paylaştığımız binlerce insanın İslâm dışı, hukuk dışı, ahlâk dışı hayat tarzı, karşısında bir müspet tepki ortaya koymayacak mıyız?
Bu asrın dehşetinin herkesi saran derin “gaflet” belâsından bir an için uzaklaşıp, hatalarımızı anlayarak kendimize dönmemiz zamanı değil mi? Her alanda bir samimiyet testi ve “sorgulama gerekmez mi?
Yaşadıklarımız, yaşayacaklarımızın daha da tehlikeli olacağı sinyallerini veriyor. Bütün bunlara karşı, başta ebeveynler olmak üzere; kanaat önderleri, cemaatler, eğitimci, siyasetçi, medya mensubu, idareci, bürokratlar, kendini ve haddini bilen herkesin bir farkındalığa ermesi zamanı gelmedi mi?
Evet, bütün bunca yaşananların ciddi manada topyekûn olarak “sorgulanması!” gerekiyor. Fakat doğru tarz, açı, mantık ve akılla! Sır perdeleri ve püf noktalarını bulma ve açma gayretiyle! Kendinden başlayarak, dağıtmadan, sapmadan, sapıtmadan, haddi aşmadan, karalamadan, hafife almadan. Objektif, ilmi, dini, insani, eğitim ve tamir açısından bakarak.
Cenabı Hak, nefislerimizi, evladü iyalimizi, dostlarımızı, milletimizi ve İnsanlığı her türlü felâketlerden korusun. Gerçek bir nefis muhasebesini yapmayı nasip etsin. Âmin. Hepimize basiret ve feraset versin. Bizlere, gerçek insan ve kul olmanın gereğini icra ettirsin. Dengemizi bozmasın, sağlık ve huzurumuzu kaybettirmesin, devam ettirsin. Amin 16/10/ 2020 NEJAT EREN GÜZLE / GÜNDOĞMUŞ NTALYA



office 2019 mac lisans satın al