ZARARLI ALIŞKANLIKLAR VE SONUÇLARI

Değerli Okurlarımız! Bu haftaki makalemizde toplumu içten içe kemiren, aileleri darmadağın eden, toplumumuzdaki suç işleme oranını en çok artıran ve İslam'ın kesinkes yasakladığı zararlı alışkanlıklar

Değerli Okurlarımız!
Bu haftaki makalemizde toplumu içten içe kemiren, aileleri darmadağın eden, toplumumuzdaki suç işleme oranını en çok artıran ve İslam’ın kesinkes yasakladığı zararlı alışkanlıklardan olan ‘’İçki’’belasından bahsedeceğim. İnsan, Allah’ın, en güzel bir şekilde yarattığı, (Tin:95/4.) şeklini güzel yaptığı, (Teğabun:64/3.) bilgi nimeti ile donattığı, (Bakara:2/31.) yaratılan her şeyi emrine verdiği, (İbrahim:14/32,33;Hac:22/65; Lokman:31/20; Casiye:45/12,13.) sayısız nimetler bahşettiği; (İbrahim:14/34) duygu, düşünce ve akıl gibi özelliklerle diğer varlıklara üstün kıldığı, meleklerin kendisine secde ettiği değerli bir varlıktır. (Bakara:2/34.)
Bütün üstün vasıflarla donatılan insanın; dünya hayatında yaratılışına uygun bir hayat sürmesi, ebedi yurdunda da saadete ulaşması için yaratılıştan kendisine verilen mükemmeliyetini muhafaza etmesi, onu bozmaması başta gelen bir sorumluluğudur. Bu sorumluluğun farkında olarak hayatını planlayan insan, devamlı bir mükâfata ulaşacak, aksine hareket edenler de aşağı derecelere düşeceklerdir.
İslam, bu sorumluluğun gereği olarak insanı yaratılış mükemmeliyetinin dışına atacak, Yaratan ve kullarının katında itibarını zedeleyecek davranışlardan uzak kalmasının yollarını göstermiştir. Mükemmeliyetin devamı için dinin, canın, aklın, neslin ve malın korunması esas alınmıştır. İnsanın ruh ve beden sağlığının korunması, bu temel ilkelerin korunmasına bağlıdır.
İnsanı itibarından eden, olması gereken yerden aşağılara düşürecek olan davranışların başında kötü alışkanlıklar gelmektedir. Kötü alışkanlıkların başında da her türlü felaketin temel sebebi olan içki, kumar, uyuşturucu vb. maddeler gelir. İnsanı her türlü kötülüğün kıskacına sürükleyen felaketlere kısaca bir göz atalım:
İÇKİ
İçki deyince, içilmesi dinen yasak olan sarhoş edici alkollü sıvı maddeler anlaşılır.
İçki alışkanlığı ve bağımlılığı insanlık tarihi kadar uzun bir geçmişi bulunmakta ve bütün dönem ve toplumlarda görülmektedir.
Rahmet dini olan İslam, insanların dünya ve âhiret mutluluğunu, onları kötülüklerden uzaklaştırmayı hedeflediğinden, kişinin aklında, malında, sosyal itibar ve konumunda büyük zararlara, yıkımlara yol açan içkiyi kesin bir dille yasaklamıştır. Bu kötülüğe karşı vereceği mücadelede de insana büyük bir destek vermiştir. Bunun için İslam, aklı ve ruhî dengeyi bozan, sarhoşluk veren ve sinir sistemini alt üst eden içkiyi haram kılmıştır. Bu konuda Kuran’da şöyle buyrulmaktadır:
“Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?” (Maide:5/90, 91).
İnsanlık için büyük felaketlere yol açan içkinin yasaklanması ile insan aklının korunması sağlanmış, kişiler arasında kin, nefret ve düşmanlığın yayılması engellenmiş ve Allah’a ibadet etmeyi unutma tehlikesi ortadan kaldırılmış olmaktadır.
Bunun tersi, yani içkiye müptela olmak, büyük problemleri getirecektir. İçkiye müptela olan insanlarda davranış bozuklukları başlar, ailesinde huzursuzluk ve mutsuzluklar artar, suçluluk duyguları gelişir ve büyük bir depresyonun içine düşer. Bunun neticesinde de, sosyal hayatı ve sosyal ilişkileri kötü bir şekilde etkilenir. Ailesi ve çocuklarına karşı davranışları değişir ve neticede aile yuvasının yıkılması ile karşı karşıya kalır.
Müminler için en güzel örnekleri şahsında toplayan Peygamberiz Hz. Muhammed (a.s.) da sözleriyle bu haram kılmanın, yasaklamanın özü ve kapsamına açıklık getirmiştir. Bunlardan bir kaçını zikredelim.
Hz. Enes (r.a); "Resülullah (a.s.) içki ilgili olarak on kişiye; 'Üretene, kendisi için üretilene, içene, taşıyana ve taşıtana, sunana, satana ve bunun parasını yiyene, satın alana ve satın aldırana' lanet etti" demiştir. (Tirmizî, Büyü 59, III, 589; İbnu Mâce, Eşribe 6, II, 1122)
Peygamberimizin içkiyi üretenlere, içenlere ve bu konuda hizmet verenlere "lanet" etmesi, bu kimselerin Allah'ın rahmetinden uzak olmasını dilemesidir. Peygamberin lanetine uğramak mümin için iyi ve hoş olmayan bir durumdur.

Bir mümin içkinin haramlığını kabul etmez veya haram oluşunu küçümseyerek içerse dinden çıkar. Haram olduğunu kabul eder buna rağmen içerse büyük günah işlemiş, Allah'a isyan etmiş olur.
Her yıl ülkemizde içkiye verilen paralarla neler yapılabileceğini ve neler kaybettiğimizi iyi düşünelim. İçki yüzünden trafikte verdiğimiz kurbanları iyi hatırlayalım. Rabbim cümlemizi kötülüklerin anası olarak zikredilen içki belasından muhafaza eylesin. Bizden ve neslimizden uzak eylesin.
Değerli okuyucularımız! Başka bir makalede buluşmak dileği ile Allah’a emanet olunuz. (Sinan ÇETİN
Gündoğmuş İlçe Müftüsü)